ÖNEMLİ DUYURU
sevgili arkadaşlar sihir - büyü iptali, cinli hasta tedavisi, sıcaklık, muhabbet, aşk, vb konularda ayrıca Medyum, VE hoca ihtiyacı olanlar bize müracaat etmeleri yeterlidir.İnsan, dünyada yaratılmışların en değerlisi ve en kıymetlisidir.Çünkü Cenabı-ı Hak insanı en güzel surette yarattığı gibi , zaman içerisinde de imtihan ettiğini haber verir. Bu anlamda yaşantımızda başımıza gelen her şeyi Hak'tanbilip , ona ibadet ve dualarımızı eksik etmemeliyiz. Bir ayetinde "Hayrı ve şerri ben yarattım" der. "Fakat şerdemuradım yoktur." Sevgi ve iyilikten yanayım. Nasıl rahatsızlandığımızdatıbben bir doktora başvuruyor ve tedavi oluyorsak , zaman içinde medyumlara da başvurabiliriz.Adını koyamadığımız bazı sıkıntılarımız olur , aydınların ve bilginlerin ifadelerine ihtiyaç duyarız.Onlara danışmak isteriz.Kur'an-ı Kerim'de 'Şifa Ayetleri' bulunmaktadır.Bir Hadis-i Şerif'te Hz. Peygamber'imiz buyuruyor ki ;"Kur'an şifadır."Neden bu rahmetten faydalanmayalım?..Merhaba sayın ziyaretçilerim.. bana ulaşabiliceginiz msn adreslerim medyum_sema@hotmail.com
medyum@sema.com randevu alabiliceginiz numaralarım 0538 540 22 66 0539 592 61 67
Aile içi huzur ve muhabbet Eşler arasındaki huzursuzluk Kısmeti bağlı kişiler Büyü-Muska’ya maruz kalmış kişiler Cin musallatına maruz kalanlar Ruhsal ve Manevi bunalımda olanlar İstem ve irade dışı davranışı olanlar İş konusunda başarısız olanlar Gece korkan veya uyuyamayan kişiler Eşinden sebepsiz yere ayrılanlar Bunalıma girenler Topluma uyum sağlayamayan kişiler 0538 540 22 66 0539 592 61 67
27 Temmuz 2010 Salı
BURÇLAR VE GENEL
Burçlara göre kadın ve erkekler
KOÇ ERKEK:
KOÇ BURCUNDA DOĞAN ERKEK ZOR BİR İNSANDIR. ONU ANCAK TEPEDEN TIRNAĞA DİŞİ OLAN BİR KADIN ETKİLEYEBİLİR.
Enerjik bir yapısı vardır.
Macerayı seven, savaşçı ve öncüdür.
Çok cana yakındır.
Sevdiğinin pohpohlamasını ister.
Spora düşkün olur.
Aşkın yeri büyüktür.
KOÇ KADIN:
AKLINA GELENİ OLDUĞU GİBİ SÖYLER, ASLA YUMUŞAK BAŞLI DEĞİLDİR.
Tutkulu, cazibeli ve akıllı bir kadındır.
Kıskanç bir yapıları vardır.
Sevdikleri erkekle ömrünü geçirebilirler.
Düzenli bir evlilik sıkıcı olabilir.
Özgürlüklerinden taviz vermezler.
Bencildirler.
Dünyanın onların etrafında dönmesini isterler.
BOĞA ERKEK:
BİR BOĞA ERKEĞİ PLATONİK DE OLSA SON NEFESİNE KADAR SEVEBİLİR.
Azimli kişilerdir.
Diktörün enerjisini taşırlar.
Güven telkin eden tiplerdir.
Sadık bir dost, iyi bir eş, şefkatli bir baba olurlar.
Çalışmaktan hiçbir zaman yılmazlar.
Gerçek bir aşk sunarlar.
Yataktaki iştahı da en az sofradaki kadar açıktır.
BOĞA KADIN :
BOĞA BURCU KADINI, İNSAN İLİŞKİLERİNDE ÇOK BAŞARILIDIR. HERKESLE KOLAYCA İLETİŞİM KURABİLİR.
Kusur arayan kibirli kişiler olabilirler.
Gerçek olan güzeldir, güzel olan gerçektir hayata bakışının bir özetidir.
Bir olayı yıllarca unutmayıp kin tutabilirler.
Herkesle kolayca iletişim kurabilirler.
Tam anlamıyla gerçek bir dişidir.
Doğaya düşkündür.
İKİZLER ERKEK:
GELECEĞE DAİR CİDDİ KARARLAR ALMAKTANSA, İÇİNDE BULUNDUĞU ANI YAŞAMAYI TERCİH EDER.
Entelektüel ve çok yönlüdürler.
İnsanlarla iletişim kurmakta başarılıdır.
Ev hayatı onlara göre değildir.
Karşısındaki kadının çok yönlü olması şarttır.
Sorumluluk altına girmesi çok zordur.
İleriye dönük kararlar almak onlara göre değildir.
Sert ve otoriter bir baba olmazlar.
İKİZLER KADIN:
İKİZLER ERKEĞİ GİBİ ÇİFT KISMETLİDİR.
Hem zihinsel, hem de fiziksel açıdan sürekli hareket halindedir.
Yalnız kalmaktan hoşlanmazlar.
Karşılarındaki insanı iyi analiz edebilirler.
Çok yönlüdürler.
Merakları hiç bitmez.
Paraya önem verirler.
Eleştirenlerden hoşlanmazlar.
YENGEÇ ERKEK
SEVDİĞİ KADINA BAĞLANIR VE ONU BİR KEZ KISKAÇLARINA ALDIMI, ÖMÜR BOYU BIRAKMAK İSTEMEZ.
Son derece duygusal hassas ve yumuşaktır.
Zaman zaman huysuz ve müthiş kıskanç olurlar.
Gönül almayı çok iyi bilirler.
Annelerine çok düşkündürler.
Evine bağlı, güvenilir, şefkatli, anlayışlı, neşeli bir kadın onu mutlu edebilir.
Mükemmel bir babadırlar.
Suyu, denizi, içkiyi çok severler.
YENGEÇ KADIN:
YENGEÇ BURCU KADINI KELİMENİN TAM ANLAMIYLA KENDİSİNİ ERKEĞİNE ADAR.
O, bir dişi kuştur.
Ürkek ve kırılgandır.
Dedikoduya meraklıdır.
Gevezelikleri dırdırcılığa varabilir.
Anneleri, babaları, çocukları, eşleri için canlarını verirler.
Kendisini ilişkisine adar.
Maddi açıdan güçlü olan bir erkek, güvende hissetmesini sağlar.
ASLAN ERKEK
SICAK ROMANTİK, ATEŞLİ AŞIKLARDIR. BİRLİKTE OLDUĞU İNSANIN AYAKLARINI YERDEN KESER.
Yufka yüreklidirler.
O canı pahasına bile dişisini korur.
Karizmatiktir.
Kelimenin tam anlamıyla dişilerden hoşlanırlar.
Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır.
Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler.
Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır.
ASLAN KADIN:
KENDİSİNE OLAN GÜVENİ SON DERECE GELİŞMİŞ OLAN BU KADIN, KENDİSİ GİBİ GÜVENLİ NE YAPTIĞINI BİLEN BİR ERKEK ARAR.
Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler.
Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler.
Gece hayatını severler.
Yaşam zevkleri pahalı olur.
Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir.
Özgürlüklerine düşkündürler.
Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar.
BAŞAK ERKEK:
İLİŞKİLERİNDE MACERA DEĞİL, HUZUR VE DÜZEN ARAYAN YA DA UZUN MACERALARDAN SONRA SAKİN BİR LİMANA YANAŞMAK İSTEYEN KADINLAR İÇİN BAŞAK ERKEĞİ VAZGEÇİLMEZDİR.
Merttir ve çok çalışkandır.
Kimseyi yarı yolda bırakmaz.
Aradığı kadın kültürlü, zarif, dost olmalıdır.
O bir temizlik hastasıdır.
Aşık olabilmesi iiçin ona çok güvenmesi gerekir.
BAŞAK KADIN :
O DALGA GEÇİLECEK BİR KADIN DEĞİLDİR.İLİŞKİLERİ CİDDİ OLUR YA DA HİÇ OLMAZ.. BU NEDENLE, GENEL OLARAK HAYATLARINA ÇOK ERKEK GİRİP ÇIKMAZ.
Sessiz, sakin, dürüst bir kadındır.
Mağrur, mesafeli, ince ve duyguludur.
Biraz inatçı olduğu söylenebilir.
Entelektüel ve güçlü bir erkek ister.
Çok gizli fantezileri olur.
Mükemmel bir eş ve anne olurlar.
TERAZİ ERKEK:
KADINA NASIL DAVRANILMASI GEREKTİĞİNİ BİLEN, SON DERECE HOŞ GÖRÜNÜMLÜ, CENTİLMEN BİR ERKEKTİR.
Kadın ruhunu çok iyi anlar.
Bakımlı, güzel,akıllı ve nazik bir kadın ile beraber olmak ister.
Tatlı sözler söylemekte ustadır.
Sanatta, müzikte, hayatta, kadında her şeyde uyum arar.
Gece hayatına, eğlencelere oldukça düşkündür.
Adalet duygusu ile iyi bir devlet adamı ve hukukçu olabilir.
Evine önem verir ve eşini sevdiği kadar saygı da duyar.
TERAZİ KADIN:
O ZEKİ, ÇAPKIN, NEŞELİ, ÇOCUKSU BİR DİŞİDİR Eğlenceli bir yaşam için yaratılmıştır.
Aşk herşeyden önce gelir.
Çocuklara özgü bir bencilliği vardır. Ama rahatsız etmez.
Eğitime çok önem verir.
Göze hitap etmek onun için çok önemlidir.
Herşey düzenli ve yerli yerinde olmalıdır.
Evlilik çok önemlidir.
Çocukları çok sever.
AKREP ERKEK:
AKREP ERKEKLERİ, GÜÇLÜ VÜCUT YAPILARI, BELİRGİN HATLARI, DONDURUCU BAKIŞLARIYLA ÇOK ÇEKİCİDİR.
Çok ateşli tiplerdir.
İçten ve dürüstür.
Öyle görünmese de gerçekten duygusaldır.
Çok kıskançtır.
Eşinin fiziğiyle, zekasıyla, hareketleriyle, dikkat çekici biri olmasını ister.
Ailesini ihmal etmez.
Parayı severler.
AKREP KADIN:
İNSANI MIKNATIS GİBİ ÇEKEN GÖZLERİ, YUVARLAK VÜCUT HATLARIYLA DİKKAT ÇEKİCİDİR.
Duygu yüklü, tutkulu bir kadındır.
O bir sır küpüdür.
-Kıyafet seçiminde son derece cüretkar olabilir.
Sevdiği erkek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.
Evine değer verir.
Kesinlikle sadık kalır.
Çok farklı konulara ilgi duyar.
YAY ERKEK:
HUZURSUZ, ÇOK TECRÜBE EDİNMEK İSTEYEN YAY ERKEĞİNİN DURULUP KÖK SALMASI BİRAZ ZAMAN ALIR.
Bir sporcu, kumarbaz, filozof ve maceraperesttir.
Neşelerini sürekli muhafaza ederler.
Hemen her konuda söyleyecek bir iki kelimeleri vardır.
İşine gerçekten titizdir.
Bağlanmaktan kaçar.
Çoğunlukla ilgisiz ve çocukça davranır.
İdealist, sevecen, iyimser bir romantik.
YAY KADIN:
YAY KADINI KENDİNE ÇOK GÜVENİR, BU YÜZDEN UKALA TAVIRLARA BÜRÜNEBİLiR.
Dikkat çekicidir.
Gezmek, başka ülkeler görmek hayallerini süsler.
Fikirleri için savaşır.
Çalışkandır.
Sosyal yaşamları çok hareketlidir.
Cinselliğe düşkün, enerjisi yüksek, fantezileri boldur.
OĞLAK ERKEK:
OĞLAK ERKEKLERİNİN SERT VE DÜZGÜN HATLARI VARDIR. ZEKİ BAKAN GÖZLERİYLE DİKKAT ÇEKERLER.
Gençlik yılları biraz sancılı geçebilir.
Tutkularının esiri olmaz.
O bir bilgedir.
O yönetici doğmuştur.
Duyguları derin, sevgisi büyüktür.
Çok dürüstür.
Evinde huzur, güven ve düzen ister.
OĞLAK KADIN:
OĞLAK KADINLARI GENELDE MİNYONDUR.VÜCUT HATLARI HOŞ VE BİÇİMLİDİR.
Çok güçlü ve gururlu kadınlardır.
Çok kararlıdır.
O bir işkoliktir.
Sevgiye çok önem verir.
Özgürlüğüne düşkün bir kadındır.
Çok hassastır.
Katır kadar inatçıdır.
KOVA ERKEK:
ZAMANIN ÇOĞUNU BİRŞEYLER KEŞFETMEK İÇİN HARCAR. PEK ROMANTİK DEĞİLDİR.
Dışa dönük, bilgili eğlenceli bu adamın yanında sıkılmak mümkün değildir.
Eşi her şeyden önce arkadaşı olmalıdır.
Aşkı beyninde başlar ve beyninden beslenir.
Genelde geç evlenirler.
Monoton olmazlar.
Çocuğuyla iyi arkadaş olurlar.
KOVA KADIN:
ZAMANIN ÖTESİNDE DÜŞÜNÜR. ONU ANLAMAK ÇOK ZORDUR.
Hayır işlerine, azınlıkların haklarını koruyan derneklere destek vermek gibi işlerle uğraşabilirler.
Özgürlüğüne düşkündür.
Cinselliğe fazla düşkün değildir.
Çok akıllı ve beceriklidir.
Güçlü bir kadındır.
Gerçekten karizmatiktir.
Duygularına kapılmaz, her şeyi düşünür, anlamaya çalışır.
BALIK ERKEK:
BİR DENİZCİ EDASIYLA, HAFİF SALLANARAK YÜRÜYEN BALIKLARIN GÖZLERİ, İÇLERİNİN DERİNLİĞİNİ YANSITIR.
Yüzlerinde en çok dikkat çeken yer gözleridir.
Çok duygusaldırlar.
Muhteşem bir aşık olurlar.
Çok ince ve düşüncelidir.
Onu gerçekten anlayan bir kadınla evlilğe katlanabilirler.
İlginç fantezileri vardır.
Hayellerindeki kadına ulaşmak için epey dolaşması gerekir.
BALIK KADIN:
GİZEMLİ, DEĞİŞEN YÜZLERİ VE IŞILDAYAN GÜLÜMSEMELERİYLE GÖZ KAMAŞTIRIRLAR.
Duyguları inanılmaz hızlı değişir.
Çok zevkli ve renkli bir kişilikleri vardır.
Dost canlısı ve neşelidirler.
Çok bakımlı ve güzel olurlar.
İşlerine hevesle bağlanırlar.
KOÇ ERKEK:
KOÇ BURCUNDA DOĞAN ERKEK ZOR BİR İNSANDIR. ONU ANCAK TEPEDEN TIRNAĞA DİŞİ OLAN BİR KADIN ETKİLEYEBİLİR.
Enerjik bir yapısı vardır.
Macerayı seven, savaşçı ve öncüdür.
Çok cana yakındır.
Sevdiğinin pohpohlamasını ister.
Spora düşkün olur.
Aşkın yeri büyüktür.
KOÇ KADIN:
AKLINA GELENİ OLDUĞU GİBİ SÖYLER, ASLA YUMUŞAK BAŞLI DEĞİLDİR.
Tutkulu, cazibeli ve akıllı bir kadındır.
Kıskanç bir yapıları vardır.
Sevdikleri erkekle ömrünü geçirebilirler.
Düzenli bir evlilik sıkıcı olabilir.
Özgürlüklerinden taviz vermezler.
Bencildirler.
Dünyanın onların etrafında dönmesini isterler.
BOĞA ERKEK:
BİR BOĞA ERKEĞİ PLATONİK DE OLSA SON NEFESİNE KADAR SEVEBİLİR.
Azimli kişilerdir.
Diktörün enerjisini taşırlar.
Güven telkin eden tiplerdir.
Sadık bir dost, iyi bir eş, şefkatli bir baba olurlar.
Çalışmaktan hiçbir zaman yılmazlar.
Gerçek bir aşk sunarlar.
Yataktaki iştahı da en az sofradaki kadar açıktır.
BOĞA KADIN :
BOĞA BURCU KADINI, İNSAN İLİŞKİLERİNDE ÇOK BAŞARILIDIR. HERKESLE KOLAYCA İLETİŞİM KURABİLİR.
Kusur arayan kibirli kişiler olabilirler.
Gerçek olan güzeldir, güzel olan gerçektir hayata bakışının bir özetidir.
Bir olayı yıllarca unutmayıp kin tutabilirler.
Herkesle kolayca iletişim kurabilirler.
Tam anlamıyla gerçek bir dişidir.
Doğaya düşkündür.
İKİZLER ERKEK:
GELECEĞE DAİR CİDDİ KARARLAR ALMAKTANSA, İÇİNDE BULUNDUĞU ANI YAŞAMAYI TERCİH EDER.
Entelektüel ve çok yönlüdürler.
İnsanlarla iletişim kurmakta başarılıdır.
Ev hayatı onlara göre değildir.
Karşısındaki kadının çok yönlü olması şarttır.
Sorumluluk altına girmesi çok zordur.
İleriye dönük kararlar almak onlara göre değildir.
Sert ve otoriter bir baba olmazlar.
İKİZLER KADIN:
İKİZLER ERKEĞİ GİBİ ÇİFT KISMETLİDİR.
Hem zihinsel, hem de fiziksel açıdan sürekli hareket halindedir.
Yalnız kalmaktan hoşlanmazlar.
Karşılarındaki insanı iyi analiz edebilirler.
Çok yönlüdürler.
Merakları hiç bitmez.
Paraya önem verirler.
Eleştirenlerden hoşlanmazlar.
YENGEÇ ERKEK
SEVDİĞİ KADINA BAĞLANIR VE ONU BİR KEZ KISKAÇLARINA ALDIMI, ÖMÜR BOYU BIRAKMAK İSTEMEZ.
Son derece duygusal hassas ve yumuşaktır.
Zaman zaman huysuz ve müthiş kıskanç olurlar.
Gönül almayı çok iyi bilirler.
Annelerine çok düşkündürler.
Evine bağlı, güvenilir, şefkatli, anlayışlı, neşeli bir kadın onu mutlu edebilir.
Mükemmel bir babadırlar.
Suyu, denizi, içkiyi çok severler.
YENGEÇ KADIN:
YENGEÇ BURCU KADINI KELİMENİN TAM ANLAMIYLA KENDİSİNİ ERKEĞİNE ADAR.
O, bir dişi kuştur.
Ürkek ve kırılgandır.
Dedikoduya meraklıdır.
Gevezelikleri dırdırcılığa varabilir.
Anneleri, babaları, çocukları, eşleri için canlarını verirler.
Kendisini ilişkisine adar.
Maddi açıdan güçlü olan bir erkek, güvende hissetmesini sağlar.
ASLAN ERKEK
SICAK ROMANTİK, ATEŞLİ AŞIKLARDIR. BİRLİKTE OLDUĞU İNSANIN AYAKLARINI YERDEN KESER.
Yufka yüreklidirler.
O canı pahasına bile dişisini korur.
Karizmatiktir.
Kelimenin tam anlamıyla dişilerden hoşlanırlar.
Aslanlar evlerine, ailelerine çok bağlı tiplerdir fakat bir gözleri de hep dışarıdadır.
Eşlerinin çalışmayıp evde oturmasını isterler.
Onlar sanki baba olmak için yaratılmışlardır.
ASLAN KADIN:
KENDİSİNE OLAN GÜVENİ SON DERECE GELİŞMİŞ OLAN BU KADIN, KENDİSİ GİBİ GÜVENLİ NE YAPTIĞINI BİLEN BİR ERKEK ARAR.
Her zaman bakımlı, zarif, dikkatlidirler.
Çok pratik, işlevsel bir zekaya sahiptirler.
Gece hayatını severler.
Yaşam zevkleri pahalı olur.
Kendisine olan güveni son derece gelişmiştir.
Özgürlüklerine düşkündürler.
Erken çocuk sahibi olmaya pek yanaşmazlar.
BAŞAK ERKEK:
İLİŞKİLERİNDE MACERA DEĞİL, HUZUR VE DÜZEN ARAYAN YA DA UZUN MACERALARDAN SONRA SAKİN BİR LİMANA YANAŞMAK İSTEYEN KADINLAR İÇİN BAŞAK ERKEĞİ VAZGEÇİLMEZDİR.
Merttir ve çok çalışkandır.
Kimseyi yarı yolda bırakmaz.
Aradığı kadın kültürlü, zarif, dost olmalıdır.
O bir temizlik hastasıdır.
Aşık olabilmesi iiçin ona çok güvenmesi gerekir.
BAŞAK KADIN :
O DALGA GEÇİLECEK BİR KADIN DEĞİLDİR.İLİŞKİLERİ CİDDİ OLUR YA DA HİÇ OLMAZ.. BU NEDENLE, GENEL OLARAK HAYATLARINA ÇOK ERKEK GİRİP ÇIKMAZ.
Sessiz, sakin, dürüst bir kadındır.
Mağrur, mesafeli, ince ve duyguludur.
Biraz inatçı olduğu söylenebilir.
Entelektüel ve güçlü bir erkek ister.
Çok gizli fantezileri olur.
Mükemmel bir eş ve anne olurlar.
TERAZİ ERKEK:
KADINA NASIL DAVRANILMASI GEREKTİĞİNİ BİLEN, SON DERECE HOŞ GÖRÜNÜMLÜ, CENTİLMEN BİR ERKEKTİR.
Kadın ruhunu çok iyi anlar.
Bakımlı, güzel,akıllı ve nazik bir kadın ile beraber olmak ister.
Tatlı sözler söylemekte ustadır.
Sanatta, müzikte, hayatta, kadında her şeyde uyum arar.
Gece hayatına, eğlencelere oldukça düşkündür.
Adalet duygusu ile iyi bir devlet adamı ve hukukçu olabilir.
Evine önem verir ve eşini sevdiği kadar saygı da duyar.
TERAZİ KADIN:
O ZEKİ, ÇAPKIN, NEŞELİ, ÇOCUKSU BİR DİŞİDİR Eğlenceli bir yaşam için yaratılmıştır.
Aşk herşeyden önce gelir.
Çocuklara özgü bir bencilliği vardır. Ama rahatsız etmez.
Eğitime çok önem verir.
Göze hitap etmek onun için çok önemlidir.
Herşey düzenli ve yerli yerinde olmalıdır.
Evlilik çok önemlidir.
Çocukları çok sever.
AKREP ERKEK:
AKREP ERKEKLERİ, GÜÇLÜ VÜCUT YAPILARI, BELİRGİN HATLARI, DONDURUCU BAKIŞLARIYLA ÇOK ÇEKİCİDİR.
Çok ateşli tiplerdir.
İçten ve dürüstür.
Öyle görünmese de gerçekten duygusaldır.
Çok kıskançtır.
Eşinin fiziğiyle, zekasıyla, hareketleriyle, dikkat çekici biri olmasını ister.
Ailesini ihmal etmez.
Parayı severler.
AKREP KADIN:
İNSANI MIKNATIS GİBİ ÇEKEN GÖZLERİ, YUVARLAK VÜCUT HATLARIYLA DİKKAT ÇEKİCİDİR.
Duygu yüklü, tutkulu bir kadındır.
O bir sır küpüdür.
-Kıyafet seçiminde son derece cüretkar olabilir.
Sevdiği erkek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.
Evine değer verir.
Kesinlikle sadık kalır.
Çok farklı konulara ilgi duyar.
YAY ERKEK:
HUZURSUZ, ÇOK TECRÜBE EDİNMEK İSTEYEN YAY ERKEĞİNİN DURULUP KÖK SALMASI BİRAZ ZAMAN ALIR.
Bir sporcu, kumarbaz, filozof ve maceraperesttir.
Neşelerini sürekli muhafaza ederler.
Hemen her konuda söyleyecek bir iki kelimeleri vardır.
İşine gerçekten titizdir.
Bağlanmaktan kaçar.
Çoğunlukla ilgisiz ve çocukça davranır.
İdealist, sevecen, iyimser bir romantik.
YAY KADIN:
YAY KADINI KENDİNE ÇOK GÜVENİR, BU YÜZDEN UKALA TAVIRLARA BÜRÜNEBİLiR.
Dikkat çekicidir.
Gezmek, başka ülkeler görmek hayallerini süsler.
Fikirleri için savaşır.
Çalışkandır.
Sosyal yaşamları çok hareketlidir.
Cinselliğe düşkün, enerjisi yüksek, fantezileri boldur.
OĞLAK ERKEK:
OĞLAK ERKEKLERİNİN SERT VE DÜZGÜN HATLARI VARDIR. ZEKİ BAKAN GÖZLERİYLE DİKKAT ÇEKERLER.
Gençlik yılları biraz sancılı geçebilir.
Tutkularının esiri olmaz.
O bir bilgedir.
O yönetici doğmuştur.
Duyguları derin, sevgisi büyüktür.
Çok dürüstür.
Evinde huzur, güven ve düzen ister.
OĞLAK KADIN:
OĞLAK KADINLARI GENELDE MİNYONDUR.VÜCUT HATLARI HOŞ VE BİÇİMLİDİR.
Çok güçlü ve gururlu kadınlardır.
Çok kararlıdır.
O bir işkoliktir.
Sevgiye çok önem verir.
Özgürlüğüne düşkün bir kadındır.
Çok hassastır.
Katır kadar inatçıdır.
KOVA ERKEK:
ZAMANIN ÇOĞUNU BİRŞEYLER KEŞFETMEK İÇİN HARCAR. PEK ROMANTİK DEĞİLDİR.
Dışa dönük, bilgili eğlenceli bu adamın yanında sıkılmak mümkün değildir.
Eşi her şeyden önce arkadaşı olmalıdır.
Aşkı beyninde başlar ve beyninden beslenir.
Genelde geç evlenirler.
Monoton olmazlar.
Çocuğuyla iyi arkadaş olurlar.
KOVA KADIN:
ZAMANIN ÖTESİNDE DÜŞÜNÜR. ONU ANLAMAK ÇOK ZORDUR.
Hayır işlerine, azınlıkların haklarını koruyan derneklere destek vermek gibi işlerle uğraşabilirler.
Özgürlüğüne düşkündür.
Cinselliğe fazla düşkün değildir.
Çok akıllı ve beceriklidir.
Güçlü bir kadındır.
Gerçekten karizmatiktir.
Duygularına kapılmaz, her şeyi düşünür, anlamaya çalışır.
BALIK ERKEK:
BİR DENİZCİ EDASIYLA, HAFİF SALLANARAK YÜRÜYEN BALIKLARIN GÖZLERİ, İÇLERİNİN DERİNLİĞİNİ YANSITIR.
Yüzlerinde en çok dikkat çeken yer gözleridir.
Çok duygusaldırlar.
Muhteşem bir aşık olurlar.
Çok ince ve düşüncelidir.
Onu gerçekten anlayan bir kadınla evlilğe katlanabilirler.
İlginç fantezileri vardır.
Hayellerindeki kadına ulaşmak için epey dolaşması gerekir.
BALIK KADIN:
GİZEMLİ, DEĞİŞEN YÜZLERİ VE IŞILDAYAN GÜLÜMSEMELERİYLE GÖZ KAMAŞTIRIRLAR.
Duyguları inanılmaz hızlı değişir.
Çok zevkli ve renkli bir kişilikleri vardır.
Dost canlısı ve neşelidirler.
Çok bakımlı ve güzel olurlar.
İşlerine hevesle bağlanırlar.
26 Temmuz 2010 Pazartesi
Muhabbet Büyüsü,vefk tılsımıyla yapılan bir uygulamadır.Muhabbet büyüsündeki amaç çiftler arası sevgiyi ve muhabbeti artırmaktır.Etkisi ömür boyu sürmektedir nişanlılar evliligi kötü gidenler ayrılma aşamasına gelenler
yuvasını kurtarmak isteyenler
muhabbet Büyüsü;En Etkili muhabbet Büyüsü,Kolay Muhabbet Büyüsü,Kadın için Muhabbet büyüsü,En Güzel Muhabbet Büyüsü,Erkek için Muhabbet Büyüsü,Eve Bağlama için Muhabbet Büyüsü,Ayrı Olanlar için Muhabbet Büyüsü,Sevgili için Muhabbet Büyüsü,Gideni Geri Getirmek için Muhabbet Büyüsü,Eşler Arası Muhabbeti Artırma Büyüsü,Sevgililer Arası Muhabbet Büyüsü,Kocayı Eve Bağlamak için Muhabbet Büyüsü,Gerçek Muhabbet Büyüsü,Muhabbet Büyüsü Nasıl Bozulur v.b .gibi isimlerle ifade edilmektedir.Etkili ve en güçlü olan yolu vefk adı verilen tılsımlar ile hazırlanan cinsidir.Doğru ve uzman kişiler tarafından yapılan bu işlemlerin tutma olasılığı çok yüksektir.
SİZDE BÖYLE SORUNLAR YAŞIYORSANIZ
BANA ULAŞMANIZ YETERLİ
0538 540 22 66 0539 592 61 67
yuvasını kurtarmak isteyenler
muhabbet Büyüsü;En Etkili muhabbet Büyüsü,Kolay Muhabbet Büyüsü,Kadın için Muhabbet büyüsü,En Güzel Muhabbet Büyüsü,Erkek için Muhabbet Büyüsü,Eve Bağlama için Muhabbet Büyüsü,Ayrı Olanlar için Muhabbet Büyüsü,Sevgili için Muhabbet Büyüsü,Gideni Geri Getirmek için Muhabbet Büyüsü,Eşler Arası Muhabbeti Artırma Büyüsü,Sevgililer Arası Muhabbet Büyüsü,Kocayı Eve Bağlamak için Muhabbet Büyüsü,Gerçek Muhabbet Büyüsü,Muhabbet Büyüsü Nasıl Bozulur v.b .gibi isimlerle ifade edilmektedir.Etkili ve en güçlü olan yolu vefk adı verilen tılsımlar ile hazırlanan cinsidir.Doğru ve uzman kişiler tarafından yapılan bu işlemlerin tutma olasılığı çok yüksektir.
SİZDE BÖYLE SORUNLAR YAŞIYORSANIZ
BANA ULAŞMANIZ YETERLİ
0538 540 22 66 0539 592 61 67
SEVGİLİM BANA NASIL DÖNER
SEVGİLİM BANA NASIL GERİ DÖNER
Vefk'in üzerinizde bulunmasıyla birlikte başlayan çekim enerjisi ve sizin belirli saatlerde okumaya devam ettiğiniz dualarla sevgiliniz ilk aşamada sizle ilgili hatıraları hafızasında canlandırmaya gece rüyasında görmeye ve bazen sizin rüyalarınıza gelmeye başlar ikinci aşamada gece ve gündüz artan bir şekilde sizin sesinizi duymaya sanki kalabalıkta önünüzde gidiyormuş ya da karşıdan gelenlerin arasında varmışçasına ve son aşamada da gittikçe artan ve dayanılamaz bir hal alan yoğun baskılar nedeniyle sizinle birlikte olmaya başlayacak.
Siz olmadan yapamayacaktır...
BUNUN İÇİN BANA ULAŞMANIZ YETERLİDİR 0538 540 22 66
Vefk'in üzerinizde bulunmasıyla birlikte başlayan çekim enerjisi ve sizin belirli saatlerde okumaya devam ettiğiniz dualarla sevgiliniz ilk aşamada sizle ilgili hatıraları hafızasında canlandırmaya gece rüyasında görmeye ve bazen sizin rüyalarınıza gelmeye başlar ikinci aşamada gece ve gündüz artan bir şekilde sizin sesinizi duymaya sanki kalabalıkta önünüzde gidiyormuş ya da karşıdan gelenlerin arasında varmışçasına ve son aşamada da gittikçe artan ve dayanılamaz bir hal alan yoğun baskılar nedeniyle sizinle birlikte olmaya başlayacak.
Siz olmadan yapamayacaktır...
BUNUN İÇİN BANA ULAŞMANIZ YETERLİDİR 0538 540 22 66
VEKF NEDİR
NEDİR NASIL YAPILIR
VEFK NEDİR?
Vefk'in sözlük anlamı uyumdur, vefkin sağdan sola, yukarıdan aşağıya veya bir köşeden diğer köşeye olan evlerindeki sayıların toplamı birbirine eşit olduğu için bu adı almıştır (Eğer harflerden ya da kelimelerde oluşmuş bir vefk ise kelimelerin ya da harflerin ebced hesabıyla toplamlarının birbirine eşit olması gerekir) dini terminolojide ise vefk, tesirli dua demektir.
Vefk bir dörtgen içinde birbirlerini dik olarak kesen doğruların arasında meydana gelen dörtgenlere, belirli zaman ve şartlarda, belli kurallar ile sayılar, sayıların değerlerinde harfler, kelimeler ya da sayıların, harflerin ve kelimelerin beraber yazılmasıyla meydana getirilen şekildir.
VEFK NASIL ETKİ EDER?
Belirli bir amacı elde etmek için yapılan vefk, kurallarına uygun yazıldıktan sonra, derecelerinin hizmetlilerinin isimleri bulunur. Bu hizmetliler dua ve yemin vasıtasıyla istenen işlerde Allah'ın(CC) izniyle görevlendirilir, böylece etkili olur.
VEFKLER KAÇ ÇEŞİTTİR?
Verfkler her sırasında bulunan kare sayısına ya da özelliklerine göre isimlendirilir. Örneğin bir sırasında 3 kare varsa üçlü, 4 kare varsa dörtlü ….vs vs 10 kare varsa onlu vefk, bulunduğu gruba göre, toprak, hava, ateş ve su vefki, bağlı bulunduğu gezegene göre, güneş vefki, ay vefki olarak isimlendirilir. Vefklerin bunlardan başka daha bir çok çeşidi de bulunur.
VEFKLERDE KULLANILAN SAYILAR VE KELİMELER HANGİ DİLE AİTTİR?
İslami inanca göre bizim yaptığımız Vefklerde kullanılan harfler ve sayılar arapçadır.
VEFK NASIL YAPILIR?
Arap alfabesindeki harflerin Ebced hesabında sayısal karşılıkları vardır, vefki yapılacak kelimenin veya cümlenin harflerinin sayısal değerleri Ebced hesabı tablosundan bulunur, toplanır ve elde edilen sayısal değerin vefki yapılır. Harfler ya da kelimelerle vefk yapılacaksa harflerin ya da kelimelerin sayısal toplamlarına da dikkat edilir.
EBCED HESABI NEDİR?
Ebced kelimesinin anlamı alfabedir, biz nasıl Türk alfabesine bazen Abece diyorsak, Araplar da kendi alfabelerine Ebced demektedirler. Vefk ilmi de dahil olmak üzere gizli ilimlerde kullanılan 28 harfli Arap alfabesinin Ebced tertibine göre dizilişinin Hazret-i Adem'e(AS) dayandığı rivayet edilir. Bu tertip ile alfabenin kullanıldığı tarih süreci içerisinde, zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş ve Ebced hesabı oluşturulmuştur. Bu sayısal değerler bu işin uzmanları, alimler tarafından denenmiş etkileri ve sonuçları makul karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır.
VEFKLERDE KULLANILAN İSİMLER VE KELİMELER NELERDİR?
Kişiye özel yapılan vefklerde, özel bir konuda başarılı olma gibi vs..kullanılan kelimeler genelde Kuran-i Kerim Ayetleri, talebin kendisi veya Allah'ın(CC) isimleridir. Büyü ve buna benzer işlerde kişi ve şahıs isimleriyle beraber Esmalar, Ayetler ve başka birçok kelimeler de kullanılır.
VEFK YAPILIRKEN HANGİ BİLGİLERE GEREK VARDIR?
Vefkin yapılış kurallarını bilmek gerekir, bundan başka, burçlar, burçların özellikleri, uğurlu gün ve geceleri, birbirleri ile olan dostluk veya düşmanlıkları, burçların yönetici gezegenleri, gezegenlerin birbirleriyle olan dostluk ve düşmanlıkları, gezegen (yıldız) saatleri, gezegenlerin tütsüleri, günlerin ve gezegenlerin hizmetlilerinin isimleri ve vefkin derecelerinin hizmetlilerinin isimlerini bulma metotlarını da bilmek gerekmektedir.
Vefk yapmak için gereken bütün bilgiler ileriki sayfalarda tablolar halinde sırayla verilecek, nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağı açıklanacaktır. Örnek Vefk yapılırken kullanılan bilginin hangi numaralı tablodan kullanıldığı ve nasıl kullanıldığı belirtilecektir, ayrıca verilen her tablodan hemen sonra o tablonun ne işe yarayacağı ve nasıl kullanılacağı da anlatılacaktır.
Vereceğimiz bütün bilgiler gerektiği gibi doğru zamanda ve doğru şartlarda kullanılırsa Allah'ın(CC) izniyle başarı kaçınılmazdır
VEFK NEDİR?
Vefk'in sözlük anlamı uyumdur, vefkin sağdan sola, yukarıdan aşağıya veya bir köşeden diğer köşeye olan evlerindeki sayıların toplamı birbirine eşit olduğu için bu adı almıştır (Eğer harflerden ya da kelimelerde oluşmuş bir vefk ise kelimelerin ya da harflerin ebced hesabıyla toplamlarının birbirine eşit olması gerekir) dini terminolojide ise vefk, tesirli dua demektir.
Vefk bir dörtgen içinde birbirlerini dik olarak kesen doğruların arasında meydana gelen dörtgenlere, belirli zaman ve şartlarda, belli kurallar ile sayılar, sayıların değerlerinde harfler, kelimeler ya da sayıların, harflerin ve kelimelerin beraber yazılmasıyla meydana getirilen şekildir.
VEFK NASIL ETKİ EDER?
Belirli bir amacı elde etmek için yapılan vefk, kurallarına uygun yazıldıktan sonra, derecelerinin hizmetlilerinin isimleri bulunur. Bu hizmetliler dua ve yemin vasıtasıyla istenen işlerde Allah'ın(CC) izniyle görevlendirilir, böylece etkili olur.
VEFKLER KAÇ ÇEŞİTTİR?
Verfkler her sırasında bulunan kare sayısına ya da özelliklerine göre isimlendirilir. Örneğin bir sırasında 3 kare varsa üçlü, 4 kare varsa dörtlü ….vs vs 10 kare varsa onlu vefk, bulunduğu gruba göre, toprak, hava, ateş ve su vefki, bağlı bulunduğu gezegene göre, güneş vefki, ay vefki olarak isimlendirilir. Vefklerin bunlardan başka daha bir çok çeşidi de bulunur.
VEFKLERDE KULLANILAN SAYILAR VE KELİMELER HANGİ DİLE AİTTİR?
İslami inanca göre bizim yaptığımız Vefklerde kullanılan harfler ve sayılar arapçadır.
VEFK NASIL YAPILIR?
Arap alfabesindeki harflerin Ebced hesabında sayısal karşılıkları vardır, vefki yapılacak kelimenin veya cümlenin harflerinin sayısal değerleri Ebced hesabı tablosundan bulunur, toplanır ve elde edilen sayısal değerin vefki yapılır. Harfler ya da kelimelerle vefk yapılacaksa harflerin ya da kelimelerin sayısal toplamlarına da dikkat edilir.
EBCED HESABI NEDİR?
Ebced kelimesinin anlamı alfabedir, biz nasıl Türk alfabesine bazen Abece diyorsak, Araplar da kendi alfabelerine Ebced demektedirler. Vefk ilmi de dahil olmak üzere gizli ilimlerde kullanılan 28 harfli Arap alfabesinin Ebced tertibine göre dizilişinin Hazret-i Adem'e(AS) dayandığı rivayet edilir. Bu tertip ile alfabenin kullanıldığı tarih süreci içerisinde, zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş ve Ebced hesabı oluşturulmuştur. Bu sayısal değerler bu işin uzmanları, alimler tarafından denenmiş etkileri ve sonuçları makul karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır.
VEFKLERDE KULLANILAN İSİMLER VE KELİMELER NELERDİR?
Kişiye özel yapılan vefklerde, özel bir konuda başarılı olma gibi vs..kullanılan kelimeler genelde Kuran-i Kerim Ayetleri, talebin kendisi veya Allah'ın(CC) isimleridir. Büyü ve buna benzer işlerde kişi ve şahıs isimleriyle beraber Esmalar, Ayetler ve başka birçok kelimeler de kullanılır.
VEFK YAPILIRKEN HANGİ BİLGİLERE GEREK VARDIR?
Vefkin yapılış kurallarını bilmek gerekir, bundan başka, burçlar, burçların özellikleri, uğurlu gün ve geceleri, birbirleri ile olan dostluk veya düşmanlıkları, burçların yönetici gezegenleri, gezegenlerin birbirleriyle olan dostluk ve düşmanlıkları, gezegen (yıldız) saatleri, gezegenlerin tütsüleri, günlerin ve gezegenlerin hizmetlilerinin isimleri ve vefkin derecelerinin hizmetlilerinin isimlerini bulma metotlarını da bilmek gerekmektedir.
Vefk yapmak için gereken bütün bilgiler ileriki sayfalarda tablolar halinde sırayla verilecek, nasıl ve hangi şartlarda kullanılacağı açıklanacaktır. Örnek Vefk yapılırken kullanılan bilginin hangi numaralı tablodan kullanıldığı ve nasıl kullanıldığı belirtilecektir, ayrıca verilen her tablodan hemen sonra o tablonun ne işe yarayacağı ve nasıl kullanılacağı da anlatılacaktır.
Vereceğimiz bütün bilgiler gerektiği gibi doğru zamanda ve doğru şartlarda kullanılırsa Allah'ın(CC) izniyle başarı kaçınılmazdır
ŞİFALI DUALAR
Kim bu duayı 4444 defa okursa bütün sıkıntılarından kurtulur ve dertlerine deva hastalıklarına şifa borçlarına eda bulur ama ne bir eksik ne bir fazla tam 4444 defa okunması şart) Salavatı şerifeye başlamadan önce, tam bir iman ve ihlasla, 21 defa "Estağfirullah el azizıym ve etubü ileyh" diye istiğfar getirin ve ne için okunuyorsa kalben ona niyet ediniz. Mesela Borcumdan, fakirlikten, şu muradımı erdir gibi Bismillahirrahmânirrahîm Allahumme salli salaten kamileten ve sellim selamen tammen ala seyyidina muhammedinillezi tenhallü bihil ukadü ve tenfericü bihil kürabü ve tukda bihil havaicü ve tünalü bihir regaibü ve husnül hevatimi ve yüsteskal gamamü bi vechihil kerimi ve ala alihi ve sahbihi fi külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lumin lek. ŞEYTAN VE CİNLERİN KAHRI İÇİN DUA Bismillahirrahmânirrahîm Euzü bi kelimatillahit tammatilleti la yücavizühünne berrün ve la facirun min şerri ma zerae filardı ve min şerri ma yahrucü minha ve min şerri maya'rucü fis semai ve ma yenzilü minha ve min şerri külli tarikın illa tarikan yatruku bi hayrin ya rahman ÜZÜNTÜYÜ GİDERMEK İÇİN OKUNAN DUA Bismillahirrahmânirrahîm Allahümme rabbes semavatis seb'ı ve rabbel arşil azıymi ikfini külle mühimmin min haysü şi'te min eyne şi'te Herhangi bir kul bu duayı okursa Allah mutlaka onun üzüntüsü giderir (Ramuz el Ehadisi) GÜNAHLARI AFFETTİREN DUA Sabah namazının peşinden yüz defa Sübhanellah, yüz defa La ilahe illellah, yüz defada Allahü Ekber diyen kimsenin günahları, denizlerin köpüğü kadar bile olsa mağrifet olunur. (Nesci) Bismillahirrahmânirrahîm Estağfirillahel azıymellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyüme ve eubü ileyh" diye kimsenin günahlarıda yine denizlerin köpüğü kadar bile olsa affolur (İbnüs Sünni) NAZAR DUASI Bismillahirrahmânirrahîm Ve in yekadülleziyne keferu le yüzlikuneke bi ebsarihim lemma semiuz zira ve yekulune innehü le mecnun Ve mahüve illa zikrun lil alemiyn. BORÇLARDAN KURTULMAK İÇİN DUALAR Bismillahirrahmânirrahîm Allahümme faricel hemmi ve kaşifel ğammi müciybe da'vetil muddarriyne rahmaned dünya vel ahırati ve rahıymehüma ente terhamüni ferhamni bi rahmetin tuğniyni biha an rahmeti men sivake. Bismillahirrahmânirrahîm Allahümme inni euzü bike minel hemmi vel hazeni ve euzü bike minel aczi vel keseli ve euzü bike minel cübni vel buhli ve euzü bike min ğalebetid deyni ve kahrir rical. BAŞ AĞRISI İÇİN DUA Bismillahirrahmânirrahîm Elif lam mim, Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayum, nezzele aleykel kitabe bil hakkı musadikan lima beyne yediyhi ve enzelet terate vel incile min kablü hüden lin nasi ve enzelel furkane innellezine keferu bi ayatillahi lehüm azabün şedidün vallahü azizün züntikam Uhruc minha mez'umen medruhan le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhüm ecmeiyn. İŞSİZLİK SIKINTISI ÇEKENLER İÇİN DUA Bismillahirrahmânirrahîm Ve kalel melikü'uni bihi estahlıshü li nefsi felemma kellemehü kale innekel yevme ledeyna mekiynün emiyn kalec'alni ala hazainil erdı inni hafiyzun alim ve kezalike mekkena li yusüfe fil erdi yetebevveü minha haysü yeşa nüsiybü bi rahmetina men neşaü ve la nüdiy'ü ecral muhsinin. DİLEK İÇİN DUA Bismillahirrahmanirrahıym* Fe iza azemte fe tevekkel alellah* innellahe yühıbbül mütevekkilin* İn yensurkümüllahü fe la galibe leküm* ve tevekkel alellah* ve kefa ibillahi vekila* Allahümme inneke veliyyü külli mahlukin ve nevasıyhim bi yedike fa'tuf aleyye kulube ıbadike ve sehhırhüm kema sehhartel bahra li müsa vel hadide li davude vel cinne ver riyha vet tayra vel vahşe li süleymane vel berka li muhammedin sallelahü aleyhi ve selleme* Allahümmakdı haceti ve enilni talebi ve bellığni emniyyeti ve emmin min şerri halkıke ve kün li avnen aleyhim* Bi rahmetike ya erhamer rahımin. KORKU VE HUZURSUZLUKTAN KURTULMA DUASI Korku ve iç huzursuzluğundan kısa zamanda kurtulmak için,sabah ve akşamları bu duayı tam bir ihlas ile yedişer defa okumanız kafidir. Bismillahirrahmânirrahîm Euzu bi kelimatillahit tammati min ğadabihi ve ıkabihi ve min şerri ıbadihi ve min hemezatiş şeyatıyni ve en yahdurun* HAPİSTEN KURTULMAK İÇİN DUA İnni rabbî latıyfün limâ yeşâü ayet-i kerimesi her gün (100) defa okunmaya devam ederse Allah'ın izni ile en kısa zamanda hapisten kurtulur. unutmayın çözümsüz dert yoktur önemli olan çözümü dogru yerde aramaktır
RÜYA NEDİR
RÜYA NEDİR Hayatımızın yaklaşık üçte_ birini uykuda geçirmekteyiz. Bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin ve sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freudun da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında kişinin bilinç altında düşüncelerinin özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtigi varsayılır. İşte bizler bu olguya Rüya adını veriyoruz. Freud'a göre bilincin gizlediği tamamen sakladığı bu olgular ortaya çikabilmek için yol aramaktadırlar. Bunlardan bazıları da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedirler.Freud'un yolunda ilerleyen doktorlar da günümüzde rüyalara büyük deger vermektedirler. Onlar rüyaları bilimsel sekilde açıklayarak hastalarını tedavi etmektedirler. Rüyalarda yasananlar inanilmayacak kadar hızli gelişir. Bir kaç dakikalik rüya esnasında bile çok uzun sürdüğünü sandığımız garip şaşırtıcı ve çok değişik olaylar birbirlerini izlerler. Bu nedenle rüyada zaman kavramı olusmaz. Ancak zaman kavramini biz uyandiktan sonra beynimizin öğretileri ve alışkanlıkları doğrultusunda saptadığımız bir anlar toplamıdır sadece. Eski çağlardan beri insanları ilgilendiren rüyalara ilkel toplumlarda çok önem verilmistir. Rüyaların korkulan tanrılar tarafindan verilen armagan veya cezalar olabilecegine inanilmistir. Daha sonra kahinler rüyaları açıklamaya yorumlamaya baslamışlardır. İlk rüya yorumcularının ne zaman ortaya çıktıkları da belli değildir. Ancak Babil'in kahinlerinin büyük ün yaptıkları bilinmektedir. Kaldeliler Astroloji astroloji vb. nin yanı sıra rüya yorumlarında da basarı kazanmışlardır. zamanla belirli rüyaların anlamları da kesinlesmiştir. Eski Mısırlılar eski Yunanlılar ve Araplar rüya yorumlarıyla ilgili kitaplar yazmışlardır. Neden rüya görürüz Kimi araştırmacılara göre rüyalar uyku sırasında beyinde görülen etkinliklerin bir yan ürünü yalnızca; kimilerine göreyse insanların bilinçaltının kişiliklerinin geri planda kalmış yönlerinin kendine çıkış yeri bulduğu özel bir durum.Rüya araştırmaları denilince çoğu insanın aklına ilk gelen ad Sigmund Freud olsa gerek.Rüyaların bilinç Altına giden ana yol olduğunu söyleyen Freud 'un ilk kitaplarından biri 1900 yılında yayımlanan"Rüyalar ve Yorumları" (Die Traumdeutung).Freud 'a göre rüyaların amacı günlük yaşamda bastırıarak bilinçaltına atılmış ilkel çoğunlukla da cinsellik ve saldırganlıkla ilgili isteklerin dışa vurulmasıydı .Rüyalarda geçen ögelerin birçoğu sembolik bir biçimde bu bastırılmış istekleri gösteriyordu.Bu sembollerin gizli anlamlarını bulmak ve kişinin bastırılmış duygularını ortaya çıkarmaksa psikanalistin işiydi.20.yüzyılın başlarında neredeyse Freud kadar popüler olan bir başka rüya kuramcısıda Carl Güstav Jung 'du.Jung Freud 'un rüyaların günlük yaşamda doyurulamayan ilkel gereksinimlerin biçim değiştirmiş hali olduğu görüşünü reddetmiş ve rüyaların işlevinin tamamlayıcı olmaktan çok dengeleyici olduğu görüşünü ortaya atmıştır.Yani insanlarınyaşam biçimlerinin getirdiği kısıtlamalar sonucu kişiliklerinin ortaya koyamadıkları yönleri rüyalarda ortaya çıkıyordu.Rüyalarda geçen semboller bilinçaltından gelen zihinsel görüntülerdi ve yadsıdığımız ya da endişe duyduğumuz yönlerimizi tanımamıza ve kabullenmemize yardım ediyordu.Bu sembollerin kökenindeJung 'un "ortak bilinçaltı"olarak adlandırdığıbilinçaltının doğuştan gelenbaşka insanlarla ortak bölümü vardı.Analistin işiyse rüyalarda geçen bu "arketip"sembolleri yorumlayarak kişinin gelişimine katkıda bulunmaktı.Doğum ölüm Ay yıldızlar kahramanlık büyü güç tanrı şeytan yaşlı bilge gibi sembollerin örneklerirüyalarda olduğu kadar söylencelerdeperi masallarındaçeşitli dinlerde de görülebiliyordu.Jung 'a göreinsanlar rüyalarındaki simgeleri gözlemeyi ve bunların içeriğini bilinçli bir biçimde yorumlamayı öğrenerek onun "birey olma"olarak adlandırdığı daha yüksek bir bilinç düzeyi kazanma sürecini başlatabilirlerdi.Freud ve Jung 'un görüşleri bilimadamlarınca çok tartışıldı.1953 yılında uykudayken belli zaman aralıklarıyla görülen hızlı göz hareketlerinin (rapid eye movements-REM)rüya görmeyle ilişkili olduğunun anlaşılmasıyla rüya araştırmalarında yeni bir dönem başladı.O zamana kadar rüyaların tuhaflıklarla dolu uygunsuz duygular ve isteklerden oluşan duygu yüklü ve gerçekçilikten uzak deneyimler olduğu düşünülüyordu. Bunlardan önceki araştırmalarda genellikle küçük bir örneklem kullanılıyordu ve araştırmalara konu olan rüya raporları rüyanın sabah uyanınca anımsanabildiği kadarını yansıtıyordu.Laboratuvar ortamında REM uykusundan uyandırılan deneklerin raporlarından rüyaların konularını genellikle günlük sıradan olaylardan aldığı; rüyaların anılarımızın zihinde bir tür yeniden canlandırılması değil konu bütünlüğüne sahip öyküye benzer yeni kurgular olduğu ortaya çıkarıldı.Sanılanın aksine uykudan önce ya da uyku sırasında verilen uyarıcıların rüyaların içeriğini etkilemediği de görüldü.REM uykusundan uyandırılan insanların rüya raporları genellikle bir-iki daktilo sayfasını buluyordu.Araştırmacılar REM uykusu sırasında insanları uyandırdıklarında ve onlardan rüyalarını anlatmalarını istediklerinde REM uykusundan uyananların hemen hepsinin rüyalarını anımsadığını farkettiler.Rüya görmediğini söyleyen insanların yalnızca sabah uyandığında rüyalarını anımsamayanlar olduğu anlaşıldı.Daha sonra araştırmacılar uykunun REM uykusu dışındaki bölümlerinde beynin üç farklı etkinlik düzeyi daha olduğunu buldular.Sonradan insanların uykunun REM uykusu dışındaki aşamalarında da rüya gördüğü anlaşıldı.1960 'lı yıllarda REM uykusunun beynin duygu ya da motivasyonlardan sorumlu bölgelerince değilbeyin sapının solunum beden ısısının ayarlanması ve kalp ritmi gibi otomatik işlevlerden sorumlu olan "pons"bölgesince kontrol edildiği anlaşıldı.Bu bulgu rüyaların isteklerle duygular ve güdülerle ilişkili olmadığı görüşünü destekliyordu.Yani rüyalar Freud 'un kuramının tersine beynin duyular ya da motivasyonla ilgili bir bölgesinin değil çok daha temel ve daha alt düzeydeki fizyolojik bir düzeneğin kontrolündeydi.1960 'lı yıllardan sonra rüya görmenin işlevleriyle ilgili birçok fizyolojik kuram ortaya atıldı. Bugün hâlâ uykunun ve rüya görmenin işlevleri tam olarak anlaşılmış değil.Ancak rüya görmenin nörofizyolojik ve biyokimyasal temellerinin ortaya çıkarılmasına yönelik araştırmaların sonuçları psikanalistlerin rüya kuramlarının saygınlığını büyük oranda yitirmesine yol açtı.Yine de son yıllarda yeni görüntüleme yöntemleriyle yapılan bazı çalışmalar Freud 'un varsayımlarında doğruluk payının yüksek olduğunu gösteriyor. 1998 yılında Science dergisinde yayımlanan bir makale bilim dünyasına Freud 'un haklı olabileceğini gösterdi.ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri 'nden (National Institutes of Health) Allen Braun ve arkadaşları REM uykusunda duyguları ve motivasyonu kontrol eden beyin bölgelerinin (limbik sistem ve yan limbik sistem)sanılanın aksine aslında oldukça etkin olduğunu kanıtladılar.Korteks 'in (beyin kabuğu) işlek bellek dikkat ve mantık gibi zihinsel işlevlerden sorumlu "önalın bölgesi"ninse REM uykusu sırasında etkinliğini yitirdiği görüldü.Braun bu durumun rüyaların birçok özelliğini açıklayabileceğini düşünüyor.(Tuhaf imgeler kişinin dikkatini herhangi bir şeye yöneltmede yetersiz kalması ve rüyaların sabah uyanınca büyük ölçüde unutulması gibi) Bulgular bununla da kalmıyor.Braun ve arkadaşları REM uykusunda görsel uyarıların varış noktası olan birincil görsel korteks bölgesinin de etkinliğini yitirdiğini ancak beyne gelen görüntülerin işlenmesiyle ilgili daha üst düzey bölümlerin etkinliğini sürdürdüğünü de ortaya çıkardılar.Braun 'a göre bu bulgu da insanların rüyadayken dış dünyadan kopmalarına rağmen neden "görmeye" devam ettiklerini açıklıyor Rüyalarin Türleri Uzmanlara göre uyku birkaç devreden oluşmaktadır. Uykusu gelen insan yatağına yatar ve gözlerini kapatır. Kısa süre sonra göz kapakları belli belirsiz titremeye başlar. İnsan o sırada uykuya dalmıştır ve rüya görmektedir. Bazen doktorlar hastalarına belirli ilaçlar verirler. Bu ilaçlar uykuyu derinlestirebilir ve rüyaları da etkileyebilir. Bu durumda rüya da görülmeyebilir. Ancak ilaç almadan uyuyan bir insan mutlaka rüya görür. Rüyalar renkli ya da siyah beyaz olabilir. Insanların çogu siyah beyaz rüya gördüklerini söylemektedirler. Yapılan arastirmalara göre kadinlar erkeklere göre daha renkli rüyalar görmektedirler. Rüyalar genel olarak üçe ayrilmaktadirlar. Kafası yorgun devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyudugunda rüyasında karmakarışık şeyler görebilir. Veya bu insan ilgilendigi önem verdiği konuyu da görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örnegin Televizyonda veya baska bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktir. Yani gerçek rüya değildir.Ikinci tür kabus veya karabasan denilen rüyadir. Bunlar genellikle iyi baslar. Uyuyan kimse hoş bir olay vb. ile ilgilendigini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya baslar. Güzel görüntü değişerek insana dehset verir. Kabusların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler yapmaktadırlar. Yani bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Kabusları rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karıştırmamak lazımdır. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada oldugunu hissederek uyanmak ister. Bunu basaramaz. Ama uyandığını sanır ve bu sırada kabus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kabus görebilir. Fakat sık sık karabasan görenlerin bazı olaylar rahatsızlık vb. yüzünden sinirleri sarsılmış olabilir. Bu kimselerin doktorlarıyla konusmaları faydalı olabilir. Üçüncü tür rüya oldugu gibi çikandir. Böyle rüyalar çok degerlidir. Genellikle sezgisi güçlü olanlar medyumlar hemen çıkan rüyalar görürler. Örneğin insan rüyasında yıllardır rastlamadığı ahbabını görebilir. Onunla konusabilir. Bu rüyadan kısa bir süre sonra o ahbabı karsisina çıkabılır. Buna “Gerçek Rüya” adı verilir. Böyle rüyalar görenler dikkatli davranmalidirlar. Gördükleri şeyleri iyi değerlendirmelidirler. Dördüncü tür en sık rastlanılanıdır. Yani uyuyan kimse rüyasinda türlü sey görür. Sabah uyandiginda da bunlardan bazılarını anımsar. İşte bunlar yorumlanabilir. Rüya tabiri denilen şey dördüncü tür için gereklidir daha çok. Besinci tür rüya ise rüya içinde görülen rüyadır. Genellikle insan rüyasında gördügü rüyayı da yorumlar. Bu tür rüyalara da çok dikkat etmek gerekir. Çünkü böyle rüyalarda yapilan yorumun gerçeklesme oranı çok yüksektir. Altinci tür rüyaların en ilginç sayılanıdır. Bu tekrarlanan rüyadır. Insan aynı rüyayı sık sık görür. Örneğin rüyasında daima aynı eve girdiğini ayni sokakta durdugunuvb. görebilir. Oysa kendisi ne o evi nede sokağı bilmektedir. Fakat rüyada o ev sokak vb hiçte yabanci degildir. Veya insan devamlı olarak aynı olayı yaşayabilir. Rüyalara Bilimsel Bir Bakis Rüyalar Neleri Açiklar Rüyalar tedavi eder öğretir yön verir kehanette bulunur soruları yanıtlar bizleri geçmise günümüze ve gelecege bağlar bize eğlence ve zevk duygusal denge sağlar yaratıcılığı ve cinselliği tesvik eder. Rüyalarimiz araciligiyla Shakespeare'nin “Dünya bir sahnedir ve bütün kadınlar ve erkekler sadece onun oyuncularıdır” sözlerinin gerçeklestiğini görürüz. Rüyalar Bize Nasıl Yardımcı Olur İç ve diş dünyalarımız arasında çözülmez olduğuna inandığımız bir bağ olmasaydı ondan sonraki yaşamımız ve çalışmamız çok farklı olacaktı. Günlük ve uyanık haldeki kişiliğimizden daha büyük bilgeliğe sahip olan iç dünyamıza erişebilmenin yolu rüyalar ve meditasyondur. Rüyalar bir köprü bir iletisim vazifesi görür. Rüyalar tıpkı ruhumuzdan gelen bir mektup gibidir; güç bilgi yaratıcılık ve sağlık kaynağıdır. Eğer rüyalarımızı göz ardı edersek kendimizi Paul Solomon'un kaynağının “herkes için erişilir olan ama çoğu insanın farkında olamadığını” söyledigi zekadan yoksun bırakmış oluruz. Bu zeka ile ilişkiye geçmek için psişik kahin ya da telepatik olmamız gerekmez. Gereken tek şey sezilerimize hayalimize ve özellikle rüyalarımıza kulak vermektir. Rüyalar tanrıların dilidir ve bu anlam ve mecaz açısından zengin dil bizi uykudan yaşama uyandırmaya yöneliktir. Psikolog Erich Fromm rüyaları unutulmus bir dil olarak görür ve geçmisin insanlar için rüya ve hayallerin zihnin en önemli ifadeleri arasında olduğunu söyler. Ona göre rüya sembolleri evrensel geleneksel ya da rastlantısaldır. Rastlantısal semboller kişiseldir ve bireysel çağrışıma iliskindirler. Geleneksel semboller ise tek anlamlıdır. Evrensel sembollerin -örneğin günes- Sıcak ve ışık gibi evrensel anlamları vardır. Fromm rüyaların anlamsız veya ilgiye değmez olarak göz ardı edilmelerinin sebebinin onların bizi rahatsız etmesi olduğunu söylemistir; rüyada gördüğümüz kişi bizim gündüz vakti oldugumuza inandığımız kişiyle uyumlu değildir. Fromm şöyle diyor : “Çelişkili gerçek şudur ki rüyalarımızda daha az mantıklı ve daha az terbiyeli olmamıza rağmen daha akıllı ve daha mantıklıyız.” ABD'de Research Society for Process Oriented Psychology'nin kurucusu olan Arnold Mindell diğer rüya analizcilerinden çok farkli bir yaklasim getirmistir. Mindell “rüya nesnesi” adını verdiği bilinçaltını nehir gibi sürekli akan bir rüya olarak görür ve tek olarak rüyalar bunun sadece çekilmiş fotograflarıdır. Rüyalar fiziki semptomlar ilişkiler ve değişik bilinç durumları Mindell'in kuramlarına göre rüya nesnesinin ortaya çıkışlarıdır. Rüyalar ve Uyku Psikologlar artık bilinçaltının mesajlarina uyku sırasında daha kolay ulaşmaktadır. Uyudugumuz zaman bilincin perdesinin gizlemiş olduğu bir çok şey serbest kalır. Rüyalar benliğin ya da evrenin gizli gerçeklerinden simgeler ya da doğrudan görüntüler halinde bize doğru süzülür. Rüyalarımızın gücünü kullanmaya başlamanın en basit yollarından biri kendimizi uykuya dikkatle hazırlamaktır. Rüyalar ve rüya yorumu bizi fiziki zihni duygusal ve ruhsal olarak etkiler. Bu nedenle uyku ve rüya hazırlığı bedeni zihni duyguları ruhu kapsar
HAVAS İLMİ
Havas ilmi ebced ile başlar cifir ve ledun ilmi ile birleşir. Bunların tamamını kapsayan geniş ve bereketli bir ilimdir. Havas ilmi tıbbın bulamadığı hastalıklar tedavi edilebilir, cin, sihir, büyü, nazar değmiş kişiler tedavi edilir. Ayrıca ruhani varlıklarla iletişim kurulabilmektedir. Bu ilim asırlardır gelmiş geçmiş alimlerin ve ulemanın bir sır gibi gizlediği ve açıkça öğretmediği ve öğretmekten de çekindiği vebal altında kalmaktan korktuğu ilimlerdendir. Bu ilimler de başarılı olmanın ve zarar görmeden ilerlemenin bazı şart ve usulleri vardır. Havas ilmini bilmek ve öğrenmek için önceden bilinmesi gereken kurallar ve önemli noktaları sırası gelince özet olarak anlatacağım ama bundan önce bilinmesi gereken bu ilim yıldızlar ilminden bilinen veya bilinmeyen sırlarla alemi semalardan gelmiştir. Bu ilim insanlardan önce yani arz oluşmazdan evvel ruhani alemlerde meleküt ve cinler aleminde bilinen ve kullanılan birçok gizlilikleri, esrarı ve acaibiyeti içinde gizlemiştir. Burada sırası gelmişken belirtmeliyim ki; yaşamış olduğumuz bu maddi alemin yasaları ve fiziksel oluşumları manevi alemlerin etki ve yasalarıyla meydana gelmektedir. Bu ilmin kullanılışı melekler ve cinlerden sonra çok eski kavimler ve uygarlıklar tarafından kullanılmıştır bu manevi yasaları öğrenip etkilerine göre gerektiği şekilde uygulamışlardır. İnsanlar bu bilgileri çok çeşitli yollardan elde etmişlerdir. Medyum SEMA; Hatta kimilerine göre mana aleminden gelen varlık veya varlıklar bazı insanlara bu ilmi ve kullanma metodunu öğretmişlerdir. Bu anlattığıma örnek; Bakara süresi 102. ayetinde olan Harut ve Marut isimli iki meleği örnek olarak verebiliriz. Bu manevi ilimlerin kaynağı şüphesiz ki; Alim olan yüce Allah (c.c.)’tır. Ve bilinmelidir ki; ilim de Allah’tan başka Allah’ın ilim verdiği varlıklardan veya veli kullarından bu ilimlere vakıf olan insanlardan öğrenilebilir. Medyum SEMA hocanız olarak havas ilmini çok iyi uyguluyorum benimle iletişim kurduğunuzda sizde bunun farkına varacaksınız. Saygılarla Havas ilmini Medyum olarak çok iyi uyguluyorum benimle iletişim kurduğunuzda sizde bunun farkına varacaksınız
DETAYLI BİLGİ İÇİN BANA ULAŞIN 0538 54 0 22 66 0539 592 61 67
MSN MEDYUM_SEMA@HOTMAİL.COM
DETAYLI BİLGİ İÇİN BANA ULAŞIN 0538 54 0 22 66 0539 592 61 67
MSN MEDYUM_SEMA@HOTMAİL.COM
KAÇ TÜRLÜ BÜYÜ VAR
Büyü normal sartlarda elde edilemeyecek beklentileri elde etmek için kullanilir. bu kötü amaçli yapilirsa Kara büyüdür, iyi amaçli yapilirsa beyaz büyüdür. bu ilimlere ehliyetli olmak için Doða üstü güçlerle temas kurmak gerekir. bu doða üstü varliklarla temas kuranlara islam aleminde kisaca Hoca derler, anti islam aleminde ise saman gibi isimler kullanilir. Bu ilim dali dinler üstü bir ilimdir. insanlik ne kadar eskiyse o kadar eskidir. kisacasi bu ilim Havas ilmidir
Bu inanç tüm Dünya insanlarin kültürel gelismelerinde ciddi rol oynamistir. Günümüz çagindaki kültürler, bu inancin yok oldugunu sansada, gerçekte bu hiçte böyle deyildir! Ben Dünyada , buna her gün kendim sahit oluyorum.
Kaç türlü büyü vardir?
Kara Büyü:
Yuva yikma.
Ara açma
Hastalik ve ölüm büyüsü
Sicaklik ve ask büyüsü
Deli etme büyüsü
Cin çarpmasi (Cin büyüsü)
Ak Büyü:
Büyülenmis insana sifa
Kismet açma
Basarili olma
Büyü sebebiyle ayrilmislari birlestirme
Bağlilar çözme
Dil bağlama
Cin çikartma
değerli kardeslerim! bu sitede sizlere bir kaç örnekler sundum. ve bir kaç konularinda siteden sildim.
BÜYÜ ÇÖZMEK VE YAPMAK
Tek sevap olani yapilmis bir büyüyü bozmaktir. Boylece büyülü, yani aslinda aci çekmekte olan kimse bü dürümdan kürtülür. Ancak büyüyü çozmenin de kolay oldügünü sanmamak gerekir. Bü herkesin yapabilecegi bir is degildir. Çünkü büyü yapan Tanriya ortak kosmakta, yani ortak olarak baska bir gücü gostermektedir. Bü da bagislanmaz bir günahtir. Büyü yapan seytanla isbirligi etmektedir. seytanin yardimiyla istediklerini elde etmektedir. Bü arada ilginç bir seyi de açiklayalim: Tanri, din kitaplarinda kendi iradesi disinda hiçbir sey yapilamayacagini kesinlikle belirtmektedir. Hatta büyünün bile kendi istedigi zaman tütacagi açiklanmaktadir. Yani her sey Tanrinin istegiyle olür. Bir büyüyü çozebilmek için de rasgele çarelere basvürmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çozemez. Çünkü büna gücü yetmez.Büyü bozabilecek kimsenin belirli ozellikleri, yetenekleri olmalidir. Dini iyi bilen, rühü çok gelismis, din bilgini diye adlandirabilecegimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Boylece o kotü etkiyi ortadan kaldirir ve kendisi de zarar gormez.
Boylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çozmeye kalkarsa büyük zarar gorebilir. Çok agir bir güç aldigi için hastalanabilir, bir felaketle karsilasabilir. Ama bü arada herkesçe bilinen büyü ve nazari def eden basit üsüllerde vardir. Bünlar da hafif büyüleri ve kem gozü gidermek için yeterlidir. Ama siddetli büyülerde bü basit üsüllerden sonüç alinamaz
AK BÜYÜ
Büyüsel islemlerin tümü etnik, ahlaksal bir degerlendirmeye tabi tütüldüklarindan ayrimlar olüsüyor. İlk ayrim Ak ya da olümlü, iyiye yonelik, sifaci büyüdür.Ak Büyü ile ügrasan kisi temiz rühlü, iyi niyetli, hatta dindar biri olarak taninir. Ak ile Kara Büyü ayrimini antik üygarliklarda Asür ve Babil’de bülüyorüz. Mo. 1800 yilinda Kral Hammürabi Kara Büyüyü yasaklamis, üymayanlari olümle cezalandirmistir.
Ak Büyünün amaci sifadir, destektir. Yorümlara gore ornegin, ask büyüsü de bü kategoriye girer ama aslinda bü bir çesit zorlamadir. Ak Büyü ile Kara Büyü arasindaki farkliliklar sadece niyet, amaç ve formüllerle belli olmüyor; küllanilan malzemelerde farklidir. Ak Büyüde ates, altin, ayçiçegi, civa, elma, elmas, fasülye, fildisi, gümüs, horoz, inci, incir, kürsün, küskonmaz, portakal, sarimsak, sü, süt, sirke, tavük, tüz, yümürta, zeytinyagi küllanildigi gibi, Kara Büyüde ceset parçalari, idrar, kan, karga, kedi (kara), kürbaga, kürt kani, timsah disleri, toprak (mezarliktan), tüy (kara tüy) yarasa (gozleri ve kani) küllanilmaktadir.
KARA BÜYÜ
Ak Büyünün ve ak büyücünün karsiti olan Kara Büyü, onü üygülayan ise Kara Büyücüdür. Amaci kotülüktür, zarar vermektir ve cinayete, olüme kadar gidebilir. Ak Büyücünün tersine Kara Büyücü ozverici degil, kibirli ve firsatçidir, maddiyata baglidir.
Allah’tan nefret eder, doganin kürallarina karsi gelir ve kendisini yüceltebilmek, güçlerini arttirabilmek için her seyi yapabilir ve yapar.
Kara Büyü ya seytanla baglantilidir ya da olü rühlarla (nekromansi), her ne kadar Hz. Müsa’dan baslamak üzere bütün dinler bünü bir sapkinlik sayip yasakladilarsa da, antik çaglardan beri olülerin rühlarini çagirip sayesinde gelecegi ogrenmeye çalismak, yani, olü falini üygülamak oldükça yaygin bir donemdi. ozellikle Orta Çag büyücülügü bününla sik sik beslenmistir. Orta Çag tanri bilimcilerinden Rabano Maüro soyle yazmistir; olü falina bakanlar, kotü düalari ile olüleri diriltenler, gelecegi ongorüp sorülara cevap vermelerini temin eden kisilerdir. olüleri çagirabilmek için ceset kani gerekiyor, çünkü bü islemlere yardimci olan cinler kandan hoslanirlar.
KIRMIZI BÜYÜ
Kirmizi Büyü olümsüz amaç ve niyetleri, üygülamalari ile Kara Büyünün bir çesidi yandasidir. Belki de en gerçek ve bü yüzden en tehlikeli büyüdür. seytan’in, kotü rühlarin büyüsüdür ve islemlerinde ayinlerinde kaz küllanir, kürban keser.
Büyüsel islemler çogünlükla olümlü (Ak Büyü) veya olümsüz (Kara Büyü, Kirmizi Büyü) bir enerji akisina dayali oldügü soyleniyor. Bir enerji bedensel bir organa, psiko-somatik (rühsal-bedensel) bir isleve yoneltilebilir. Tarihte birçok el yazmasi büyü kitabi hazirlanmistir. En ünlülerden biri 15. Yüzyila ait oldügü sanilan, onceki yüzyilda gizem üstasi Mc Gregor Mathers tarafindan ilk kez İngilizce ye çevrilen sihirbaz Ma Abra-Melin’in Kütsal Sihir Kitabidir. (The Book of the Sacred Magic of Abra-Melin the Mage). Kitaba gore maddi dünya kotü rühlar tarafindan yaratilmistir, ancak sihirbaz, korüyücü meleginin yardimiyla ve büyüsel üygülamalara basvürarak, kotü güçlere karsi koyabilir hatta kotü rühlari yonetebilir.
Kirmizi Büyünün çesitleri arasinda onemlisi, merkezi Haiti olan, oradaki yerliler ve melezler tarafindan üygülanan Vüdü (Voodoo) dür. Kokenleri, Afrika’nin totemlere dayali inançlarina baglidir. Vüdü Büyücülügünde düzenlenen ayinlerde danslarin, müzigini kendinden geçmelerin, kürban edilen hayvanlarin (kaz, horoz, kara keçi) nedeni ve amaci adlari Loas olan bazi ilkel güçleri (olü rühlari) harekete geçirmektir. Trans haline geçen vüdü rahibeleri, birer medyüm gibi hareket ederek bü güçlere teslim olürlar. Vüdü’ya benzer bir üygülamaya Brezilya yerlilerinin Macümba (Makümba) torenlerinde rastlariz.
Macümba, temelde cinsel büyücülüge baglidir, erotizmi boldür. Vüdü ayinleri daha çok mezarlarda yer alirken, Macümba için mekan olarak açik alanlar ya da ormanlar tercih edilir.Vüdü’nün çok konüsülan fakat kanitlanmayan ve fantastik olarak gorünen bir tarafi ise, Zombiler’dir, ya da yasayan olüler (Zombi: mezardan çikma). Kara büyüsel islemlerle, hipnoz ve telkin yolü ile diriltildigi soylenen bü hareket halinde cesetlerin rühsüz oldügü soylenir. Bir Zombi’nin kümanda edilmesi, yonlendirilmesi onü o hale sokan Kara Büyücünün isidir lkçag insanlarinin, magara düvarlarina çizdigi bizon resimleriyle baslayan büyü, Mo. 3000 yilinda, Misir ve Kalde’de altin çagini yasadi.Mezopotamya’da filizlendi. Eski Yünan ve Roma’da gelisip, nesilleri ve çaglari asarak dünyanin dort bücagina yayilmistir.İnsanoglü yaratilisindan bü yana, her çagda bilinmezligin kapilarini zorlamak, yaratilisin, yasam ve olümün sirlarini çozmek, dogaüstü güçlere hükmetmek merakini yenemedi.
DAHA BİR ÇOK KONUDA SİZE YARDIMCI OLACAK MEDYUM SEMASİZLERDEN GELECEK E MAİLLERE SIRAYLA CEVAP VERECEK (c.c) ALLAHA EMANET OLUN.
Bu inanç tüm Dünya insanlarin kültürel gelismelerinde ciddi rol oynamistir. Günümüz çagindaki kültürler, bu inancin yok oldugunu sansada, gerçekte bu hiçte böyle deyildir! Ben Dünyada , buna her gün kendim sahit oluyorum.
Kaç türlü büyü vardir?
Kara Büyü:
Yuva yikma.
Ara açma
Hastalik ve ölüm büyüsü
Sicaklik ve ask büyüsü
Deli etme büyüsü
Cin çarpmasi (Cin büyüsü)
Ak Büyü:
Büyülenmis insana sifa
Kismet açma
Basarili olma
Büyü sebebiyle ayrilmislari birlestirme
Bağlilar çözme
Dil bağlama
Cin çikartma
değerli kardeslerim! bu sitede sizlere bir kaç örnekler sundum. ve bir kaç konularinda siteden sildim.
BÜYÜ ÇÖZMEK VE YAPMAK
Tek sevap olani yapilmis bir büyüyü bozmaktir. Boylece büyülü, yani aslinda aci çekmekte olan kimse bü dürümdan kürtülür. Ancak büyüyü çozmenin de kolay oldügünü sanmamak gerekir. Bü herkesin yapabilecegi bir is degildir. Çünkü büyü yapan Tanriya ortak kosmakta, yani ortak olarak baska bir gücü gostermektedir. Bü da bagislanmaz bir günahtir. Büyü yapan seytanla isbirligi etmektedir. seytanin yardimiyla istediklerini elde etmektedir. Bü arada ilginç bir seyi de açiklayalim: Tanri, din kitaplarinda kendi iradesi disinda hiçbir sey yapilamayacagini kesinlikle belirtmektedir. Hatta büyünün bile kendi istedigi zaman tütacagi açiklanmaktadir. Yani her sey Tanrinin istegiyle olür. Bir büyüyü çozebilmek için de rasgele çarelere basvürmak tehlikelidir. Yine, herkes büyü çozemez. Çünkü büna gücü yetmez.Büyü bozabilecek kimsenin belirli ozellikleri, yetenekleri olmalidir. Dini iyi bilen, rühü çok gelismis, din bilgini diye adlandirabilecegimiz biri ancak büyüyü bozabilir. Boylece o kotü etkiyi ortadan kaldirir ve kendisi de zarar gormez.
Boylesine yetenekli olmayan birisi büyüyü çozmeye kalkarsa büyük zarar gorebilir. Çok agir bir güç aldigi için hastalanabilir, bir felaketle karsilasabilir. Ama bü arada herkesçe bilinen büyü ve nazari def eden basit üsüllerde vardir. Bünlar da hafif büyüleri ve kem gozü gidermek için yeterlidir. Ama siddetli büyülerde bü basit üsüllerden sonüç alinamaz
AK BÜYÜ
Büyüsel islemlerin tümü etnik, ahlaksal bir degerlendirmeye tabi tütüldüklarindan ayrimlar olüsüyor. İlk ayrim Ak ya da olümlü, iyiye yonelik, sifaci büyüdür.Ak Büyü ile ügrasan kisi temiz rühlü, iyi niyetli, hatta dindar biri olarak taninir. Ak ile Kara Büyü ayrimini antik üygarliklarda Asür ve Babil’de bülüyorüz. Mo. 1800 yilinda Kral Hammürabi Kara Büyüyü yasaklamis, üymayanlari olümle cezalandirmistir.
Ak Büyünün amaci sifadir, destektir. Yorümlara gore ornegin, ask büyüsü de bü kategoriye girer ama aslinda bü bir çesit zorlamadir. Ak Büyü ile Kara Büyü arasindaki farkliliklar sadece niyet, amaç ve formüllerle belli olmüyor; küllanilan malzemelerde farklidir. Ak Büyüde ates, altin, ayçiçegi, civa, elma, elmas, fasülye, fildisi, gümüs, horoz, inci, incir, kürsün, küskonmaz, portakal, sarimsak, sü, süt, sirke, tavük, tüz, yümürta, zeytinyagi küllanildigi gibi, Kara Büyüde ceset parçalari, idrar, kan, karga, kedi (kara), kürbaga, kürt kani, timsah disleri, toprak (mezarliktan), tüy (kara tüy) yarasa (gozleri ve kani) küllanilmaktadir.
KARA BÜYÜ
Ak Büyünün ve ak büyücünün karsiti olan Kara Büyü, onü üygülayan ise Kara Büyücüdür. Amaci kotülüktür, zarar vermektir ve cinayete, olüme kadar gidebilir. Ak Büyücünün tersine Kara Büyücü ozverici degil, kibirli ve firsatçidir, maddiyata baglidir.
Allah’tan nefret eder, doganin kürallarina karsi gelir ve kendisini yüceltebilmek, güçlerini arttirabilmek için her seyi yapabilir ve yapar.
Kara Büyü ya seytanla baglantilidir ya da olü rühlarla (nekromansi), her ne kadar Hz. Müsa’dan baslamak üzere bütün dinler bünü bir sapkinlik sayip yasakladilarsa da, antik çaglardan beri olülerin rühlarini çagirip sayesinde gelecegi ogrenmeye çalismak, yani, olü falini üygülamak oldükça yaygin bir donemdi. ozellikle Orta Çag büyücülügü bününla sik sik beslenmistir. Orta Çag tanri bilimcilerinden Rabano Maüro soyle yazmistir; olü falina bakanlar, kotü düalari ile olüleri diriltenler, gelecegi ongorüp sorülara cevap vermelerini temin eden kisilerdir. olüleri çagirabilmek için ceset kani gerekiyor, çünkü bü islemlere yardimci olan cinler kandan hoslanirlar.
KIRMIZI BÜYÜ
Kirmizi Büyü olümsüz amaç ve niyetleri, üygülamalari ile Kara Büyünün bir çesidi yandasidir. Belki de en gerçek ve bü yüzden en tehlikeli büyüdür. seytan’in, kotü rühlarin büyüsüdür ve islemlerinde ayinlerinde kaz küllanir, kürban keser.
Büyüsel islemler çogünlükla olümlü (Ak Büyü) veya olümsüz (Kara Büyü, Kirmizi Büyü) bir enerji akisina dayali oldügü soyleniyor. Bir enerji bedensel bir organa, psiko-somatik (rühsal-bedensel) bir isleve yoneltilebilir. Tarihte birçok el yazmasi büyü kitabi hazirlanmistir. En ünlülerden biri 15. Yüzyila ait oldügü sanilan, onceki yüzyilda gizem üstasi Mc Gregor Mathers tarafindan ilk kez İngilizce ye çevrilen sihirbaz Ma Abra-Melin’in Kütsal Sihir Kitabidir. (The Book of the Sacred Magic of Abra-Melin the Mage). Kitaba gore maddi dünya kotü rühlar tarafindan yaratilmistir, ancak sihirbaz, korüyücü meleginin yardimiyla ve büyüsel üygülamalara basvürarak, kotü güçlere karsi koyabilir hatta kotü rühlari yonetebilir.
Kirmizi Büyünün çesitleri arasinda onemlisi, merkezi Haiti olan, oradaki yerliler ve melezler tarafindan üygülanan Vüdü (Voodoo) dür. Kokenleri, Afrika’nin totemlere dayali inançlarina baglidir. Vüdü Büyücülügünde düzenlenen ayinlerde danslarin, müzigini kendinden geçmelerin, kürban edilen hayvanlarin (kaz, horoz, kara keçi) nedeni ve amaci adlari Loas olan bazi ilkel güçleri (olü rühlari) harekete geçirmektir. Trans haline geçen vüdü rahibeleri, birer medyüm gibi hareket ederek bü güçlere teslim olürlar. Vüdü’ya benzer bir üygülamaya Brezilya yerlilerinin Macümba (Makümba) torenlerinde rastlariz.
Macümba, temelde cinsel büyücülüge baglidir, erotizmi boldür. Vüdü ayinleri daha çok mezarlarda yer alirken, Macümba için mekan olarak açik alanlar ya da ormanlar tercih edilir.Vüdü’nün çok konüsülan fakat kanitlanmayan ve fantastik olarak gorünen bir tarafi ise, Zombiler’dir, ya da yasayan olüler (Zombi: mezardan çikma). Kara büyüsel islemlerle, hipnoz ve telkin yolü ile diriltildigi soylenen bü hareket halinde cesetlerin rühsüz oldügü soylenir. Bir Zombi’nin kümanda edilmesi, yonlendirilmesi onü o hale sokan Kara Büyücünün isidir lkçag insanlarinin, magara düvarlarina çizdigi bizon resimleriyle baslayan büyü, Mo. 3000 yilinda, Misir ve Kalde’de altin çagini yasadi.Mezopotamya’da filizlendi. Eski Yünan ve Roma’da gelisip, nesilleri ve çaglari asarak dünyanin dort bücagina yayilmistir.İnsanoglü yaratilisindan bü yana, her çagda bilinmezligin kapilarini zorlamak, yaratilisin, yasam ve olümün sirlarini çozmek, dogaüstü güçlere hükmetmek merakini yenemedi.
DAHA BİR ÇOK KONUDA SİZE YARDIMCI OLACAK MEDYUM SEMASİZLERDEN GELECEK E MAİLLERE SIRAYLA CEVAP VERECEK (c.c) ALLAHA EMANET OLUN.
EVLENMEK İSTEYENLER
BOLLUK VE BEREKET
YILDIZNAME
YILDIZNAME
İnsaoğlu doğumundan sonra yaşadığı, sosyal, fiziksel ve buna bağlı manevi durum ve ortamlardan yaşamı boyunca etki içerisinde kalmıştır. İnsanın doğumundan sonra olan bu etkilenim birde doğumu sorasonda evrende olan etkileşimle de ilgilidir.
İşte bu anlamda, burçlar, bizim doğumumuz ile etki altında kaldığımız enerki ve dengeleri sunarken, insan bu özelliklerine uygun olan ortamda bunu tam anlamı ile yaşayabileceği gibi, hiçbir şekilde bu etkileşim altında kalmadan çok farklı bir hayat da yaşayabilir.
Burçları, günümüz terminolojisiyle inceleyen bilim dalı Astrolojiye dayanarak ifade edersek, Astrolojide burcumuzu, bir doğum haritası çıkartmak surtiyele öğrenebilmekteyiz.
Doğum haritası (horoskop) dopum tarihi, doğum saati, doğulan yeri içeren temel bilgi ve özellikler ile çıkarılır.
Bu doğum haritası başta kişilik olmak üzere, bu doğurultuda geleceğimizi yönlendirebileceğimiz, kapsamlı bilgiler içerir.
Doğum harisatı 360 derecelik bir dairenin 12 eşit parçaya bölünmüş halinden oluşur. 12 eşit parçanın her biri bir burcu temsil eder. Eşit olan her bir parçanın, üzerine yıldız evler yerleştirilir. Bu evlere (yıldızname) denir. Buna hanede denir. Bu hane meselesinin özü şudur. Doğum haritamızda bulunan 12 hanenin her biri , kişilik ile ilgili bilgiler içerir. Her hanenin temsil ettiği konular farklıdır. Kişinin fiziksel özelliklerinden tutun da, kişinin madii konularda eğişimi, duygusal yönleri hayatta sahip olacağı konum ve mevkilere kadar, birçok bilgi verebilir.
İnsanın doğumundan (yıl, ay, gün) mevcut olan yıldız yani gezegenlerden etkilenmesi, Burç tanuımunu hayatımıza sokarken, doğumunun saati ise bize o burcun diğer yıldızların etkisinde nasıl kadığını yani, yükselen burcu verir.
Bismillahirrahmanirrahim.
”Velekad cealna fis semai bürucen ve zeyyennaha linnazırin” Manası: ” Biz semada burçlar yarattık. Ve onları görenleri hayrete düşürecek yıldızlarla süsledik.”(Hicr, 16)
Her insan ana rahminde tahminen 280 gün kalmakta ve her kırk günün bir yıldızın tesiri altında terbiye görmek suretiyle ve nasibine göre her birinden birer miktar feyiz almaktadır. Bu sebeple hangi yıldız cenin üzerinde fazla tesir etmiş ise o insan üzerinde belirli eserler, muayyen izler bırakmaktadır. Bütün insanlar az çok her yıldızın kendi üzerinde bırakmış olduğu etkiyi araştırmaları neticesinde görebilir ve daha iyi anlayabilir. Nitekim Kur’anı Kerim’deki ayet de bunu doğrular niteliktedir. ”Deki herkes yaratılmış olduğu şekle göre hareket eder.” (İsra, 85)
Yıldızların birbiriyle olan dostuk ve düşmanlıkları:
Hem burcu hemde yıldızı dost olan iki kimse arasında daimi ve fevkalade bir anlaşma, yalnız burcu veya yalnız yıldızı dost olanlar arasında orta derecede bir imtizaca, burç ve yıldızı düşman olanlar arasında ise ademi imtizaca hüküm edilmektedir ki buda tecübe ile anlaşılmıştır.
Yıldızın ismi ——- Dostu ——- Düşmanı
Zühal ——- Merih ——- Güneş
Müşteri ——- Ay ——- Zühre
Merih ——- Zühre ——- Utarid
Güneş ——- Utarid ——- Ay
Zühre ——- Ay ——- Zühal
Utarid ——- Zühre ——- Müşteri
Ay ——- Müşteri ——- Merh
Burçların Genel Çizelgesi:
Burçlar Yıldızı Tabiatı Dostu Düşmanı
Koç Merih Ateş İkizler Yengeç
Boğa Zühre Toprak Yengeç Aslan
ikizler Utarid Ateş Aslan Balık
Yengeç Ay Su Boğa Koç
Aslan Güneş Ateş İkizler Boğa
Başak Utarid Toprak Akrep Yay
Terazi Zühre Ateş Yay Oğlak
Akrep Merih Su Başak Kova
Yay Müşteri Ateş Kova Balık
Oğlak Zühal Toprak Balık Koç
Kova Zühal Ateş Koç Akrep
İnsaoğlu doğumundan sonra yaşadığı, sosyal, fiziksel ve buna bağlı manevi durum ve ortamlardan yaşamı boyunca etki içerisinde kalmıştır. İnsanın doğumundan sonra olan bu etkilenim birde doğumu sorasonda evrende olan etkileşimle de ilgilidir.
İşte bu anlamda, burçlar, bizim doğumumuz ile etki altında kaldığımız enerki ve dengeleri sunarken, insan bu özelliklerine uygun olan ortamda bunu tam anlamı ile yaşayabileceği gibi, hiçbir şekilde bu etkileşim altında kalmadan çok farklı bir hayat da yaşayabilir.
Burçları, günümüz terminolojisiyle inceleyen bilim dalı Astrolojiye dayanarak ifade edersek, Astrolojide burcumuzu, bir doğum haritası çıkartmak surtiyele öğrenebilmekteyiz.
Doğum haritası (horoskop) dopum tarihi, doğum saati, doğulan yeri içeren temel bilgi ve özellikler ile çıkarılır.
Bu doğum haritası başta kişilik olmak üzere, bu doğurultuda geleceğimizi yönlendirebileceğimiz, kapsamlı bilgiler içerir.
Doğum harisatı 360 derecelik bir dairenin 12 eşit parçaya bölünmüş halinden oluşur. 12 eşit parçanın her biri bir burcu temsil eder. Eşit olan her bir parçanın, üzerine yıldız evler yerleştirilir. Bu evlere (yıldızname) denir. Buna hanede denir. Bu hane meselesinin özü şudur. Doğum haritamızda bulunan 12 hanenin her biri , kişilik ile ilgili bilgiler içerir. Her hanenin temsil ettiği konular farklıdır. Kişinin fiziksel özelliklerinden tutun da, kişinin madii konularda eğişimi, duygusal yönleri hayatta sahip olacağı konum ve mevkilere kadar, birçok bilgi verebilir.
İnsanın doğumundan (yıl, ay, gün) mevcut olan yıldız yani gezegenlerden etkilenmesi, Burç tanuımunu hayatımıza sokarken, doğumunun saati ise bize o burcun diğer yıldızların etkisinde nasıl kadığını yani, yükselen burcu verir.
Bismillahirrahmanirrahim.
”Velekad cealna fis semai bürucen ve zeyyennaha linnazırin” Manası: ” Biz semada burçlar yarattık. Ve onları görenleri hayrete düşürecek yıldızlarla süsledik.”(Hicr, 16)
Her insan ana rahminde tahminen 280 gün kalmakta ve her kırk günün bir yıldızın tesiri altında terbiye görmek suretiyle ve nasibine göre her birinden birer miktar feyiz almaktadır. Bu sebeple hangi yıldız cenin üzerinde fazla tesir etmiş ise o insan üzerinde belirli eserler, muayyen izler bırakmaktadır. Bütün insanlar az çok her yıldızın kendi üzerinde bırakmış olduğu etkiyi araştırmaları neticesinde görebilir ve daha iyi anlayabilir. Nitekim Kur’anı Kerim’deki ayet de bunu doğrular niteliktedir. ”Deki herkes yaratılmış olduğu şekle göre hareket eder.” (İsra, 85)
Yıldızların birbiriyle olan dostuk ve düşmanlıkları:
Hem burcu hemde yıldızı dost olan iki kimse arasında daimi ve fevkalade bir anlaşma, yalnız burcu veya yalnız yıldızı dost olanlar arasında orta derecede bir imtizaca, burç ve yıldızı düşman olanlar arasında ise ademi imtizaca hüküm edilmektedir ki buda tecübe ile anlaşılmıştır.
Yıldızın ismi ——- Dostu ——- Düşmanı
Zühal ——- Merih ——- Güneş
Müşteri ——- Ay ——- Zühre
Merih ——- Zühre ——- Utarid
Güneş ——- Utarid ——- Ay
Zühre ——- Ay ——- Zühal
Utarid ——- Zühre ——- Müşteri
Ay ——- Müşteri ——- Merh
Burçların Genel Çizelgesi:
Burçlar Yıldızı Tabiatı Dostu Düşmanı
Koç Merih Ateş İkizler Yengeç
Boğa Zühre Toprak Yengeç Aslan
ikizler Utarid Ateş Aslan Balık
Yengeç Ay Su Boğa Koç
Aslan Güneş Ateş İkizler Boğa
Başak Utarid Toprak Akrep Yay
Terazi Zühre Ateş Yay Oğlak
Akrep Merih Su Başak Kova
Yay Müşteri Ateş Kova Balık
Oğlak Zühal Toprak Balık Koç
Kova Zühal Ateş Koç Akrep
MUSKA BÜYÜ

BÜYÜ –SİHİR
SİHİR diğer deyişle BÜYÜ nedir ?
Değerli ziyaretcilerim sizlerden gelen istekler üzerine SİHİR – BÜYÜ konusuna çok detaylı açıklamalar getireceğim . Ancak öncelikler yapmamız gereken Kuranın bizlere işaret ettiği şekliyle meseleyi ortaya çıkarmak ve bu yolu takip etmek suretiyle ;delil ve ispatlarıyla sonuca ve çözüme ulaşmak gerekir . Bu bakımdan Kuran da sihir adı geçen Sure /ayetleri bilmemiz ve bizlere işaret edilen hususları iyice anlamamız gerekir . Kuran Hükümleri ile İslam alimlerinin ortak görüşüne göre de Büyü . hayırlı işlerde kullanılıcaksa günah degildir hak büyü ve haram büyü diye ikiye ayrılır
Yüce kitabımız KURAN I KERİM de büyü kelimesine rastlamamaktayız.
Bu kelime SİHİR kelimesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kaderimizi etkilemekte yada bozmakta mıdır ?
BÜYÜ
Anlaşılacağı üzere yapılan büyünün çözülmesi , yapılan tılsım tılsımın çözümesi ve bu bilgilerin çözüm amaçlı kullanılmasında hayırlı işlerde büyü yapmak günah değildir, toplumun faydası için yapılabilir.
Örneğin nefret ettirme büyüsünü yaptıran birini düşünelim , evli bir erkek ve kadın var evli ikisi de birbirini çok seviyor ve ancak büyü tesiriyle birbirlerinden soğuyorlar .bu olay böyle devam ederse
bu yuva yıkılır
ancak büyü ilmene vakıf bir kişi büyüyü bozarak bu yuvanın dağılmasını engellerse sevap kazanır. Hiç günah olmaz.Nasıl ki
Bir adamın silahı var o silahla adam öldürse katil olur günah işler .Ama o silahla bir canavarı öldürse herkes ona dua eder ve hayır işler . Bu gücü etkiyi böyle bir silah gibi algılamak lazım .
İyi işler yaparsan hayr işlersin kötü işler yaparsan günah kazanırsın .
Ancak hala bazı insanlar büyüyü komple inkar ediyorlar.
Oysa
Bakınız ki Kuran’da 61 civarında ayette “büyü” den bahsediliyor.
Evet işte gördüğünüz gibi büyü Kuran’ı Kerim’de bir çok ayette geçmektedir. İnsanlar kendilerine gönderilen peygamberlere büyücü demişler fakat sonunda bu peygamberlerin gösterdikleri harikaların büyü olmadığı mucize olduğu ortaya çıkmış ve peygamberler büyücülere karşı kafirlere karşı galip gelmişler.
Büyünün 7 çeşidi vardır.
1 İbrahim as ın kavminin yaptığı büyüdür onlar yıldızlara ibadet ediyorlardı ve yıldızların olayların meydana gelmesinde tesirlerinin olduğuna inanırlardı onun için onlar yıldızlardan medet umarak büyüyü yaparlardı.
2 Nefislerinin temizlendiğini ve bazı şeylerin nefislerine musahhar olduğunu zan eden bazı kişilerin nefislerinden medet umarak yaptıkları büyüdür.
3 Cin ve şeytanlardan medet umularak yapılan büyüdür.
4 Hayallerin gösterilmesiyle yapılan büyüdür.
5 Bazı ipler ve aletler vasıtasıyla yapılan büyüdür. bu Fıravnın kavminin yaptığı büyüdür.
6 iİaçlarla yapılan büyüdür.
7 Kalplerin bağlanmasıyla hasıl olan büyüdür.
Yani birilerinin toplum içinde her şeyi yapa bilirim imajını yaratmasıyla o kişi halka olağan şeyleri olağan üstü göstere bilir.Ve onlara psikolojik büyü yapa bilir. daha tedaylı bilgi almak yada büyü çözümü veya yapımı isterseniz bunun için yanlızca bana ulaşmanız yeterlidir
0538 540 22 66 053 9 592 61 67
BÖYLE SORUNLARINIZ VARSA

BÖYLE SORUNLARINIZ VARSA
Aile içi huzur ve muhabbet
Eşler arasındaki huzursuzluk
Kısmeti bağlı kişiler
Büyü-Muska’ya maruz kalmış kişiler
Cin musallatına maruz kalanlar
Ruhsal ve Manevi bunalımda olanlar
İstem ve irade dışı davranışı olanlar
İş konusunda başarısız olanlar
Gece korkan veya uyuyamayan kişiler
Eşinden sebepsiz yere ayrılanlar
Bunalıma girenler
Topluma uyum sağlayamayan kişiler
Şayet sizde yukarıda belirtilenler gibi sorunlardan muzdarip iseniz:
Ad - Soyad
Anne - Baba adı
Doğum Tarihi (gün.ay.yıl)
1 adet resim
0538 540 22 66
0539 592 61 67
ARAYIN GELİN BERABER ÇÖZELİM
İŞ ŞANS KISMET AÇMA
İŞ Şns ve kısmet açma
Kısmeti ve bereketi kapalı olup evlenemeyen veya iş bulup çalışamayan yada kendine bir iş kuramayan hatta ve hatta el attığım yerler kuruyor diyenlere sesleniyorum....
Allah'ın lütfü keremi ile hepsinin çaresi var..
Evlilik İçin Kısmet Açma ve Kısmet Kapalılığı içinde çare var.
Peygamber efendimizin sahabelere öğrettiği, hatta Allah dostlarının, kalp gözü açık olan basiret erbabının okudukları yazdıkları ve bizlere tavsiye ve tasvip ettikleri ayet ve dualar vardır ki bu gibi kısmetsizlik ve uğursuzlukları tamamen ortadan kaldırmaktadır...
Erkek veya bayan hiç isteyeni çıkmaz, nasibi kapalıdır. Sanki bir tek seveni yokmuş gibi garip bir meseledir.
Konu bir çok şekilde ele alınabilir.Halk arasında kısmetim kapalı gibi bir deyim bile vardır. Biz kapalı olan nasip – kısmet in açılması için duası yapılır. Yüce Allah dan kişi için yardım istenir.Yüce Allah dostlarının bir dediğini iki etmez.. Muhatabın üzerinde albenili yıldızlar parlar sanki , bir bakan tekrar bakmak ister. Çünkü yüce Allah tarafından çekicilik ve cazibe muhatabın üzerine etrafına gelmiştir.
Örneğin : hiç arkadaşı olmayan bir bayanın bir çok arkadaşı oluverir .erkek içinde aynıdır.
Bizde vesile olabilirsek ne mutlu bize ...!
KISMET AÇMA NEDİR ?
Müslüman, dünya hayatında kendisine tayin olunan yazgısını tevekkülle, sabırla ve metanetle Allah'ın taktiri olduğunu bilerek yaşarsa, hem inancını yüceltmiş hemde kendi değerini arttırmış olur.Ancak ; maalesef dünyada bazı kimseler dürüst ve sağlam bir inanca sahip değil.Kimse bir diğerinin başarısını, daha iyi yerlere gelmesini ve mutluluğunu kabullenemiyor.Bu düşüncelerden hareket ederek de en yakın dostunu, arkadaşını, ailesinden birini veya düşmanı olduğu düşündüğü kimseleri, "BÜYÜ" yaptırarak, ilerleyip kendinden daha iyi konuma gelmemesi amacıyla engelliyor.
Toplumumuzda bu "KISMETİ BAĞLANMAK veya KISMETİ KESİLMEK" olarak tabir ediliyor.Kazanç kapısının bir anda kapanması, kazancın azalması, kendisiyle evlenmek isteyen birinin çıkmaması, daha önceden kendisine nasip olan bir şeyin artık nasip olmaması, tuttuğu dalın kuruması, gibi sonuçlar doğuruyor. Yaradan yaratığı kulunun kısmetini kapatırmı, bu düşünülemez...Ancak; bu gibi durumlar haset ve çekememezlik gibi düşüncelerle insanlara büyü vasıtasıyle yapılıyor. Yaratılanların hepsinin kısmeti açıktır.Bir takım insanlar "KISMET AÇMA"nın insanların yazgısının değiştirmek olduğunu düşünüyor.Allah onların günahlarını affetsin.Gerçekte "KISMET AÇMA" kişinin kendisinin bilmeden veya bir başkası tarafından bilinçli olarak önüne koyduğu engellerin kaldırılması işlemidir.
KISMET NASIL AÇILIR ?
Kişiye özel olarak yapılan bu çalışmada, kısmeti kapalı olduğu düşünülen kişi hakkında ön bilgiler alınır ve Ruhani Alemden destek alınarak gerçekte kişinin önünde bir engelin olup olmadığı tespit edilir.Böyle bir hal tespit edilirse kişinin içinde bulunduğu duruma göre Hadimi (Görevli Cin) atanır ve "VEFK" hazırlanmaya başlanır.Sonrasında kişinin bu rahatsızlıktan kurtulması amacıyla dua oluşturulur.
Kişi; üzerinde taşıdığı Vefk ve okuduğu dualarla oluşturduğu pozitif enerji sayesinde, içinde bulunduğu sıkıntı ve engelleri kaldırılmaya başlar.Bir çok kişi kısmetinin kapalı olduğunun farkında değildir. Gerçekte hedeflediği yere varabilmesi için önünde hiç bir engel yokken, anlaşılamayan bir nedenle yapmak istedikleri gerçekleşmez, olumsuz sonuçlanır.
Uygulamanın başarıya ulaşması öncelikle Cenab-ı Hakk'ın iznine, sonrasında bizlerin gayreti, sizlerin inancına bağlıdır.Burada çalışması gereken sadece biz değil, aslen bizden sonra sizlerin çalışmasıdır.
Daha Detaylı Bilgi İçin İletişime Geçiniz. iletişim numaralarımız
0538 540 22 66
0539 592 61 67
Kısmeti ve bereketi kapalı olup evlenemeyen veya iş bulup çalışamayan yada kendine bir iş kuramayan hatta ve hatta el attığım yerler kuruyor diyenlere sesleniyorum....
Allah'ın lütfü keremi ile hepsinin çaresi var..
Evlilik İçin Kısmet Açma ve Kısmet Kapalılığı içinde çare var.
Peygamber efendimizin sahabelere öğrettiği, hatta Allah dostlarının, kalp gözü açık olan basiret erbabının okudukları yazdıkları ve bizlere tavsiye ve tasvip ettikleri ayet ve dualar vardır ki bu gibi kısmetsizlik ve uğursuzlukları tamamen ortadan kaldırmaktadır...
Erkek veya bayan hiç isteyeni çıkmaz, nasibi kapalıdır. Sanki bir tek seveni yokmuş gibi garip bir meseledir.
Konu bir çok şekilde ele alınabilir.Halk arasında kısmetim kapalı gibi bir deyim bile vardır. Biz kapalı olan nasip – kısmet in açılması için duası yapılır. Yüce Allah dan kişi için yardım istenir.Yüce Allah dostlarının bir dediğini iki etmez.. Muhatabın üzerinde albenili yıldızlar parlar sanki , bir bakan tekrar bakmak ister. Çünkü yüce Allah tarafından çekicilik ve cazibe muhatabın üzerine etrafına gelmiştir.
Örneğin : hiç arkadaşı olmayan bir bayanın bir çok arkadaşı oluverir .erkek içinde aynıdır.
Bizde vesile olabilirsek ne mutlu bize ...!
KISMET AÇMA NEDİR ?
Müslüman, dünya hayatında kendisine tayin olunan yazgısını tevekkülle, sabırla ve metanetle Allah'ın taktiri olduğunu bilerek yaşarsa, hem inancını yüceltmiş hemde kendi değerini arttırmış olur.Ancak ; maalesef dünyada bazı kimseler dürüst ve sağlam bir inanca sahip değil.Kimse bir diğerinin başarısını, daha iyi yerlere gelmesini ve mutluluğunu kabullenemiyor.Bu düşüncelerden hareket ederek de en yakın dostunu, arkadaşını, ailesinden birini veya düşmanı olduğu düşündüğü kimseleri, "BÜYÜ" yaptırarak, ilerleyip kendinden daha iyi konuma gelmemesi amacıyla engelliyor.
Toplumumuzda bu "KISMETİ BAĞLANMAK veya KISMETİ KESİLMEK" olarak tabir ediliyor.Kazanç kapısının bir anda kapanması, kazancın azalması, kendisiyle evlenmek isteyen birinin çıkmaması, daha önceden kendisine nasip olan bir şeyin artık nasip olmaması, tuttuğu dalın kuruması, gibi sonuçlar doğuruyor. Yaradan yaratığı kulunun kısmetini kapatırmı, bu düşünülemez...Ancak; bu gibi durumlar haset ve çekememezlik gibi düşüncelerle insanlara büyü vasıtasıyle yapılıyor. Yaratılanların hepsinin kısmeti açıktır.Bir takım insanlar "KISMET AÇMA"nın insanların yazgısının değiştirmek olduğunu düşünüyor.Allah onların günahlarını affetsin.Gerçekte "KISMET AÇMA" kişinin kendisinin bilmeden veya bir başkası tarafından bilinçli olarak önüne koyduğu engellerin kaldırılması işlemidir.
KISMET NASIL AÇILIR ?
Kişiye özel olarak yapılan bu çalışmada, kısmeti kapalı olduğu düşünülen kişi hakkında ön bilgiler alınır ve Ruhani Alemden destek alınarak gerçekte kişinin önünde bir engelin olup olmadığı tespit edilir.Böyle bir hal tespit edilirse kişinin içinde bulunduğu duruma göre Hadimi (Görevli Cin) atanır ve "VEFK" hazırlanmaya başlanır.Sonrasında kişinin bu rahatsızlıktan kurtulması amacıyla dua oluşturulur.
Kişi; üzerinde taşıdığı Vefk ve okuduğu dualarla oluşturduğu pozitif enerji sayesinde, içinde bulunduğu sıkıntı ve engelleri kaldırılmaya başlar.Bir çok kişi kısmetinin kapalı olduğunun farkında değildir. Gerçekte hedeflediği yere varabilmesi için önünde hiç bir engel yokken, anlaşılamayan bir nedenle yapmak istedikleri gerçekleşmez, olumsuz sonuçlanır.
Uygulamanın başarıya ulaşması öncelikle Cenab-ı Hakk'ın iznine, sonrasında bizlerin gayreti, sizlerin inancına bağlıdır.Burada çalışması gereken sadece biz değil, aslen bizden sonra sizlerin çalışmasıdır.
Daha Detaylı Bilgi İçin İletişime Geçiniz. iletişim numaralarımız
0538 540 22 66
0539 592 61 67
BEDENİNDE CİN OLANLAR
BEDENİNDE CİN OLAN KİŞİLERDEKİ BELİRTİLER NELERDİR
Cin insanın bedenine girdiği andan itibaren(kendi isteği veya büyü yoluyla) kişide aşağıdaki belirtilerden en az üç beş tanesi görülür.Bunlar muska ve başka türlü büyü yapılanlarla aşağı yukarı aynıdır.
A-FİZİKSEL BELİRTİLER:
1-Tıbben nedeni bulunamayan ,devamlı,yarım veya tam baş ağrısı.Başın üzerinde bir yerin acıması.Baş dönmesi,sersemlik hissi,düşecek veya bayılacak gibi olma.
2-Kulakta ve/veya kafanın içinde çınlamalar ,uğultular.
3-Kafanın içinde oluşan tuhaflıklar,beynin şekilden şekile girmesi hissi.
4-Nedensiz ve doktorun tespit edemediği göz ağrıları ve yanması.Gözlerin üzerine bir ağırlığın gelmesi.
5-Kollarda ,bacaklarda veya vücudun çeşitli yerlerinde uyuşmalar,titremeler,sarsılma ve itilme hissi,yanmalar ,karıncalanmalar,diken diken olma halleri. El,kol,baş gibi organların istem dışı oynatılması.El;kol veya bacakların kasılması.
6-Sırt bölgesinde veya vücudun değişik yerlerinde gezici ağrılar.
7-Bazı cinler sara hastalığı yapabilir.Bu durum İbn-i Sina’nın “Kanun” isimli kitabında da yazılıdır.Bunlar kuvvetli cinlerdir.Rahatsızlık başladığı anda cin insanın başındadır ve beyne hükmeder. Sara hastalığı sadece cinden değil tıbbi de olabilir.Tıbbi saranın tedavisi doktor tarafından yapılır.
8-Genç kıza büyü yapılırsa veya cin kıza aşık olup bedenine girerse;o kızda huysuzluklar,ailesine karşı gelmeler,evlenmeme isteği,kimseyi beğenmeme durumları oluşur.Bazıların da ise,cin , kızın yüzünde bacaklarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde sivilceler çıkarır.Bu sivilceler ilaçla geçmez.
9-Cinler yapıları itibarı ile ,insanın damarlarına girip kanı ile beraber dolaşabilmektedir.Bu nedenle doktor tarafından muayene edilip tedavi edilemeyen bazı hastalıkları cinler yapabilmektedir.
10- HAMİLE KALAMAMA: Bir bayanla ,bir erkeğin üreme organlarında tıbben bir engel yoksa normal olarak,bayan hamile kalır ve çocukları olur.Eğer tıbbi bir engel varsa,doktor tarafından tedavisi yapılır,sorun ortadan kalkar ve bayan hamile kalır.Ancak bazen bayanın ve erkeğin tıbbi sorunu yoktur.Yapılan incelemeler sonunda;doktor,sizin tıbbi olarak engeliniz yok der,fakat bayan yine hamile kalamaz.İşte bu durum gösterir ki ,kadının bedeninde cin vardır.İnsanların çoğu bunun farkında bile olmazlar.Tüp bebek denerler yine olmaz.Çünkü cin kadının rahim kanallarını tıkar,yumurtalarını etkiler,meni girişini engeller.Cin kendini de mümkün olduğu kadar fark ettirmemeye çalışır.Bu tür vakalarda cin genellikle büyü sonucu bedene girer.O sadece bu görevini yerine getirdiğinden,yukarıdaki belirtileri vermeyebilir.Tüp bebekte de cin bedende olduğundan her türlü etkiyi gösterir.Tıbben ne yaparsanız yapın,hamile kalma ihtimali yoktur.
Karşılaştığım bazı durumlarda da;cin, bayanın bedenine cinsel ilişki sırasında girmekte,görevini yapıp sonra dışarı çıkmaktadır.Bunlar kuvvetli cinlerdir.O zaman kadında hiçbir cin rahatsızlığı belirtisi görülmez.Bu hali tespit ve tedavi etmek hayli zordur ve biraz uzun zaman alabilir.
Ancak nasıl olursa olsun,bayanın bedenindeki cinler çıkarılırsa veya öldürülürse,ikinci durum içinde cinler yaklaştırılmazsa,Allah’ın izniyle hamile kalınır. Basından izlediğime göre bazı cinciler, bu iş için;kadınları,ölmüş eşek kafasına oturtmak,içinde ne olduğu belli olmayan pis su içirmek,içinde ne yazdığı meçhul muska ve tılsım taktırmak ve burada yazmaktan haya ettiğim bir sürü şeytani davranışlarda bulunuyorlar.Böyle şeylere kesinlikle kanmayınız.
11-DÜŞÜK YAPMA: Bu durumda da bayan hamile kalır fakat belli haftalarda düşük yapar.Bu düşük haftaları her hamile kalışta ,ortalama aynı zamana rastlar.Daha sıkıcı ve üzücüdür.Tıbben düşük yapmaya bir engel yoksa ve yinede düşük oluyorsa,anlaşılır ki cenini cin düşürtmektedir.Cinin belli haftalara kadar bekleyip cenini etkilemesinin amacı,insana acı ,üzüntü ve eziyet çektirmek içindir.Belirtileri,hamilelik süresi içinde sırt ağrıları,halsizlik ve kabızlık olabilir.(herkeste aynı şeyler yaşanmayabilir.)
Düşüğün sebebi cin ise,çıkarıldığında veya öldürüldüğünde kadın Allah’ın izniyle bir daha düşük yapmaz.Eğer bir cinciye giderseniz,hamile kalamayan bayanlara uyguladığı şeytani işlerin aynısını yapar ve netice alamazsınız.Üstelik sağlığınız da tehlikeye girebilir.Tıbbi olmayan hamile kalamamanın ve düşük yapmanın nedeni cinlerden ise;Kur’an’ı kerim’den ilgili ayetler okunarak bu cinler imha edilerek sonuç alınır.Bunun dışındaki hiçbir yöntemden şifa bulamazsınız.
Bu tür olaylarda tedaviyi ilk önce tıpta arayınız.Eğer çözüm bulamazsanız bize başvurunuz.Kesinlikle cinci ve büyücülerin usül ve yöntemlerini denemeyiniz.Aksi halde başka rahatsızlıklara yakalanabilirsiniz .
12-Taşıt araçlarına binememe.
13-Üşüme ,ürperme ve ateş basmaları.
14-Doğum yaptıktan kısa bir süre sonra;öfkelenme,içe kapanma,uyuyamama,yemek yiyememe,etrafında çeşitli hayvanlar görme,konuşmama,ağlama,huzursuzluk ve saldırgan davranışlar ile etrafındakilerin kendisine zarar vereceklerini düşünme.Cinsel isteksizlik.
15-Vücutta sürekli dolaşan,yer değiştiren bir şeyin olması.
16-Yemek yiyememe veya aşırı oburluk hali.(diğer belirtilerle beraber)
17-Erkekte cinsel isteksizlik olması.Birdenbire,sebebi olmadan eşini beğenmeme,ondan nefret etme,bazen yüzünü değişik şekillerde görme,organının sertleşmemesi ve buna bağlı olarak cinsel ilişkiye girememe.Bazen bu durum yeni evlilere yapılır.Buna “bağlama büyüsü “denir.Eğer cin karı kocayı ayırmak için yapılmışsa,başka kadınlarla ilişkiye girebilir.O zaman da cin ve büyü olayı kimsenin aklına gelmez.Sebepler başka yerde aranır.
18-Kadında cinsel isteksizlik olması.Nedeni olmadan ,aniden eşini beğenmeme,ondan nefret etme,yüzünü değişik şekillerde görme.Cinsel ilişki sırasında bacaklarını kapatıp ilişkiyi tamamlatmama.Yeni evli kadınlara da “bağlama büyüsü” yapmaktadırlar.
İster erkeğe ,ister kadına yapılsın bu tür büyüler Allah’ın izniyle çözülür.
19-Kekemelik.Bu rahatsızlığı yapan kuvvetli cinlerdir.Kişinin çene ve diline etki edip onu kekememe yapmaktadırlar.
20-Sırt ve bel kemiklerinde ağrılar sızılar olması
21-Tıbben nedeni bulunamayan mide ağrıları ve şişkinlik,
22-Evlenmeye aday şahsı çirkin bir surette görmek.Aniden ondan nefret etmek,soğumak.
B-RUHSAL BELİRTİLER:
1-Devamlı iç huzursuzluğu,olanakları olduğu halde hiçbir şeyden zevk alamama,karamsar olma.
2-Göğüste sıkıntı,ara sıra nefes almakta güçlük çekme,boğuluyormuş gibi olma.Kalbin sıkışması,kalp krizi geçiriyor hissinin olması.(Gerçekte kalbinizde bir sorun yoktur.)
3-Vücudun bazı bölgelerinde bir şey geziyormuş hissi oluşması ve ağrıyla beraber tedirginlik yaşama.
4-Banyoya girildiğinde,çok çabuk çıkma veya uzun kalma isteği.Başını sabunladığında sanki birisi gözetliyormuş hissine kapılıp gözlerini açma.Bazılarında, isteği olduğu halde banyoya çok zor girme olur.
5-Özellikle geceleri ve/veya yalnız kalındığında arkadan birisi takip ediyormuş hissi oluşması.
6- Kendi kendine veya kişinin içinde olan konuşmalar.Bazen bu konuşmalar dışarıdan geliyormuş gibi olup bazı seslerin kulağa gelmesi.Kişiye kendi adıyla seslenilmesi ancak ortada kimsenin gözükmemesi.(Bunları yapan bedendeki cindir.Yapısı itibarıyla kendini dışarıda gösterebilir ve dışarıdan geliyormuş gibi sesler çıkarabilir.)
7-Akla devamlı kötü fikir ve telkinlerin gelmesi.(vesvese) (Yüksek bir yerden atlama duygusu ve ölüm korkusu olması vb. )
8-Tuvalette uzun kalma isteği.
9-Evinin ve işyerinin içinde birtakım varlıklar,şekiller ve insanlar görme.Ev eşyalarını değişik şekillerde görme.
10-Hiçbir neden yokken iş yerine gitmeme isteğinin oluşması.Çok sevdiği işinden zevk alamama.İşini zorla yapma.Mesai arkadaşlarına kötü gözle bakma ve onları kırma.
11-Abdest almakta ve namaz kılmakta isteği olduğu halde zorluk çekmek ve dini görevlerini yapamama.Namaza durulduğunda sanki birisi itiyormuş hissi oluşması.Başlanılan namazı ortasında sıkıntıdan bırakma.İçinden dini değerlerimize karşı olumsuz sözlerin söylenilmesi ve /veya hissi gelmesi.Ezan ve Kur’an’ı Kerim dinlenememesi.
12-Devamlı insanlardan kaçıp yalnız kalma isteği.Bazen odanın perdelerini kapatıp karanlık yerde oturma isteği.Veya topluma katılma isteği olup,başkalarını kırma,özürleri kabul etmeme.
13-CİNLERLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRME (CİNLERLE EVLENME ):Erkek cinin insan kadınla,kadın cinin insan erkekle cinsel ilişki kurması en çok karşılaştığım olaylardandır.Halk arasında “cinle evli” tabiri çokça kullanılmaktadır.İnsanların hemen tamamı,nasıl olduğunu merak etmekte;cinin enerji halinden çıkıp madde haline geldikten sonra bu ilişkiyi yaptığını sanmaktadır.Bazıları da cinden çocukları olduğunu söylemektedir.Bunların hiç biri doğru değildir.Şimdi bu olayın sırrını sizlere bir örnekle açıklıyorum.Cin yapısı itibarı ile bir insanın bedenine girebilir.Erkek bir cinin ,insandan olan kadının bedenine girdiğini düşünelim.Bu durumda hakimiyet cinin elindedir.
Eğer isterse o kadınla cinsel ilişkiye girebilir.Karşılaştığımız olaylarda,cin bazen teklif ediyor eğer kadın kabul etmezse bu işi zorla yapıyor. Çünkü bayanın karşı koyacak hiçbir gücü yok.Kadına hayaller gösterir.Kocasının suretinde veya kadının hoşlandığı erkek şeklinde kendini gösterir.Bu görüntüyü dışarıdaymış gibi yapabilir.Yani kadın içindeki cini normal bir insanmış gibi odanın içinde görür.Cin kadına sarılır,onunla konuşur talimatlar verebilir.Kadın, insan olan bir erkekle nasıl ilişki kuruyor ve zevk alıyorsa bunun daha iyisini cin ona verebilir.Çünkü cin beyindeki seks merkezini etkiler ve kadını her ilişkide rahatça orgazma ulaştırır.Kurtardığım bayanların ifadelerine göre günde üç dört defa orgazm olduklarını söylediler.Bütün bu ilişkide olayı kadın gerçekmiş gibi algılar.Yani gerçek insanla ilişki kuruyormuş gibi yani bütün hissiyat hakiki gibi algılanır.Burada cinin madde haline geçmesi söz konusu değildir.Belli bir süre sonra da,sanki çocukları olmuş gibi birkaç çocuk cin görüntüsü verir ve kadını inandırır.Cinle insanın cinsel ilişkisinden asla çocuk olmaz.Burada her şey hayaldir.Biri madde diğeri enerji bunlardan olan çocuk hangisi olacak?Cinler insanlarla zorla ilişki kurabilmekte,peki bu çocuklar nerede? ve Sonuç olarak cinin insanla cinsel ilişki kurması çocukları hayalden başka bir şey değildir.Yoksa erkek cinin madde haline gelip ilişki kurması söz konusu olamaz.Aynı şeyler ,kadın cinle erkek insanın cinsel ilişki kurması içinde geçerlidir.
Cinlerle cinsel ilişki kurmak bazı insanlar tarafından yapılmaktadır.Çoğu bundan zevkte almaktadır.Ancak unutulmamalıdır ki ,bedeninde cin olan kişi hastadır.Cinin egemenliği altındadır onu istediği gibi yönlendirmektedir.Kişiye ruhsal ve fiziksel sıkıntılar vermektedir.
Erkek cinle cinsel ilişkiye giren bayanları tanıdım.Önce zevk aldıklarını,daha sonra cinin eziyet ettiğini,isteklerinin bitmediğini,evli olanların eşleriyle aralarının soğuduğunu ,beni kurtar diye ağladıklarını gördüm.Bende Allah’ın izniyle o bayanları,cinlerden kurtardım ve normal yaşamlarına döndüler.
Bu konuyla ilgili olarak bir ayrıntıyı da açıklamadan geçemeyeceğim.Cinler içinde homoseksüeli olanlar da var.Bana müracaat eden bazı erkekler ,erkek cinler tarafından cinsel ilişkiye zorlandıklarını bildirdiler.Onları da Allah’ın izniyle bu şeytanlardan kurtardım. Bakire bir kızın da ,erkek bir cinle cinsel ilişkisinden;Kızlığına bir zarar gelmez. Bu ilişkiler uyku halinde veya uyanıkken yaşanabilir.
14-Her an kötü bir şey olacakmış,kötü bir haber alacakmış hissinin olması.
15- Aklını kaybetme ve çıldırma korkusu.
16-Kendine güvenin azalması,yok olması,insanların kendini sevmediğini düşünme.
17-Sebepsiz ağlama hissi olması veya ağlayamamak.
18-Sürekli dalgın,yorgun ve bitkin bir ruh halinin olması.
19-Duygularda süreklilik olmaması.Bir gün bir şeyin sevilmesi,ertesi gün aynı şeyden nefret edilmesi.Veya geçmişte çok sevdiği bir şeyi aniden sevmeme.(sevdiği yemeği yiyememe gibi.)
20-Eşler arasında problemler.Erkeğin kadını,kadının erkeği veya her ikisinin birbirini hiçbir neden yokken istememesi.Birbirlerini değişik suretlerde görmeleri.Çabuk hiddetlenmeler,bir arada durmakta güçlük çekme.Çocuklara karşı ilgisiz kalma.
21-Bazen,gözlerini kapadığında,karanlıkta bir göz belirmesi ve/veya yaklaşması.
22-Gizli güçlerinin olduğunu düşünme…
23-Dejavu (Yaşanılan bir olayı daha önce yaşamış, görülen bir yeri daha önce görmüş hissinin oluşması.
24-Ekminezi (Kişinin eskiden yaşadığı olayları,en ince ayrıntısına kadar yeniden yaşaması olayı.Reenkarnasyonun önemli kanıtlarından sayılır.)
25-Takıntılar; Elleri aşırı şekilde yıkama,Aşırı temizlik yapma duygusu vb.
26-Ataklar yaşama; Fiziksel, ruhsal ve uykuda yaşanılan bu olayların tamamı aslında ataktır.Fakat hepsi birden yaşanmaz.Kişiye göre değişir.Bazılarının daha az, kiminin daha çoktur.
C-UYKUDA GÖRÜLEN BELİRTİLER:
1-Uykusuzluk çekme.Derin uykuya dalamama.Yorgun yatılır yorgun kalkılır.Bazen gece yarısı uyku kaçar sabaha kadar uyunamaz.
2-Bazılarında uykuya düşkünlük olur.kendini ne kadar zorlarsa zorlasın gündüz bile uyumak istenmesi.Uyunmasına rağmen yorgun ve bitkin bir halin olması.
3-Uykuda dişlerini gıcırdatma,ah çekmeler,sayıklamalar,korkarak bağırarak uyanma.
4-Uykuda,geçmişi ile ilgili hatırlamak istemediği olayları sık sık görme.
5-Kötü,rahatsız edici rüyalar görme.Rüyada bazı hayvanlar saldırır,çirkin suratlı kişiler korkutur.
6-Rüyada,aşırı kısa boylu ve aşırı uzun boylu kimseler görülür.
7-Rüyada,sık sık cinsel ilişkiye girme ve sabah kalkıldığında gusül abdesti alma ihtiyacının görülmesi.
8-Rüyada,tanımadığın kişilerle konuşmak ve bunların yapman için telkinler vermesi.
9-Uyku halinde yataktan kalkıp uyur vaziyette evde gezmek,bazen evin dışına çıkmak.
10-Uyku halinde göğsünün üzerine bir ağırlığın oturduğunu hissetmek ve sıkıntı duymak.(Karabasan)
11-Kötü bir rüya sonrası kalkamamak,elini kolunu kıpırdatamamak,yanındakine bile seslenememek.
12-Rüyada,kan gölünde veya denizinde ve pis harabelerde yürümek,gezmek.
13-Rüyada alçak ve yüksek yerlerden düşmek.
Rüyada ve uykuda bu olaylar yaşanmışsa,sabah kalkıldığında ,insanda bir mutsuzluk,huzursuzluk,biraz korku,baş ağrısı,tedirginlik ve yorgunluk olur.
Cinlerin ve şeytanların insan üzerinde yaptıkları daha fazla eylem vardır.Size belli başlı olanlarını yazdım.Damarların içinde kan ile dolaşabilen,kılcal damarlara kadar girebilen ve beyin dahil bütün organlarda hakimiyet kurabilen cin vücutta ruhsal ve fiziksel olarak bir çok tahribat yapar. VE BUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BİR MEDYUMDAN YARDIM ALMALIDIR
0538 540 22 66
0539 592 61 67 MSN MEDYUM_SEMA@HOTMAİL.COM
Cin insanın bedenine girdiği andan itibaren(kendi isteği veya büyü yoluyla) kişide aşağıdaki belirtilerden en az üç beş tanesi görülür.Bunlar muska ve başka türlü büyü yapılanlarla aşağı yukarı aynıdır.
A-FİZİKSEL BELİRTİLER:
1-Tıbben nedeni bulunamayan ,devamlı,yarım veya tam baş ağrısı.Başın üzerinde bir yerin acıması.Baş dönmesi,sersemlik hissi,düşecek veya bayılacak gibi olma.
2-Kulakta ve/veya kafanın içinde çınlamalar ,uğultular.
3-Kafanın içinde oluşan tuhaflıklar,beynin şekilden şekile girmesi hissi.
4-Nedensiz ve doktorun tespit edemediği göz ağrıları ve yanması.Gözlerin üzerine bir ağırlığın gelmesi.
5-Kollarda ,bacaklarda veya vücudun çeşitli yerlerinde uyuşmalar,titremeler,sarsılma ve itilme hissi,yanmalar ,karıncalanmalar,diken diken olma halleri. El,kol,baş gibi organların istem dışı oynatılması.El;kol veya bacakların kasılması.
6-Sırt bölgesinde veya vücudun değişik yerlerinde gezici ağrılar.
7-Bazı cinler sara hastalığı yapabilir.Bu durum İbn-i Sina’nın “Kanun” isimli kitabında da yazılıdır.Bunlar kuvvetli cinlerdir.Rahatsızlık başladığı anda cin insanın başındadır ve beyne hükmeder. Sara hastalığı sadece cinden değil tıbbi de olabilir.Tıbbi saranın tedavisi doktor tarafından yapılır.
8-Genç kıza büyü yapılırsa veya cin kıza aşık olup bedenine girerse;o kızda huysuzluklar,ailesine karşı gelmeler,evlenmeme isteği,kimseyi beğenmeme durumları oluşur.Bazıların da ise,cin , kızın yüzünde bacaklarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde sivilceler çıkarır.Bu sivilceler ilaçla geçmez.
9-Cinler yapıları itibarı ile ,insanın damarlarına girip kanı ile beraber dolaşabilmektedir.Bu nedenle doktor tarafından muayene edilip tedavi edilemeyen bazı hastalıkları cinler yapabilmektedir.
10- HAMİLE KALAMAMA: Bir bayanla ,bir erkeğin üreme organlarında tıbben bir engel yoksa normal olarak,bayan hamile kalır ve çocukları olur.Eğer tıbbi bir engel varsa,doktor tarafından tedavisi yapılır,sorun ortadan kalkar ve bayan hamile kalır.Ancak bazen bayanın ve erkeğin tıbbi sorunu yoktur.Yapılan incelemeler sonunda;doktor,sizin tıbbi olarak engeliniz yok der,fakat bayan yine hamile kalamaz.İşte bu durum gösterir ki ,kadının bedeninde cin vardır.İnsanların çoğu bunun farkında bile olmazlar.Tüp bebek denerler yine olmaz.Çünkü cin kadının rahim kanallarını tıkar,yumurtalarını etkiler,meni girişini engeller.Cin kendini de mümkün olduğu kadar fark ettirmemeye çalışır.Bu tür vakalarda cin genellikle büyü sonucu bedene girer.O sadece bu görevini yerine getirdiğinden,yukarıdaki belirtileri vermeyebilir.Tüp bebekte de cin bedende olduğundan her türlü etkiyi gösterir.Tıbben ne yaparsanız yapın,hamile kalma ihtimali yoktur.
Karşılaştığım bazı durumlarda da;cin, bayanın bedenine cinsel ilişki sırasında girmekte,görevini yapıp sonra dışarı çıkmaktadır.Bunlar kuvvetli cinlerdir.O zaman kadında hiçbir cin rahatsızlığı belirtisi görülmez.Bu hali tespit ve tedavi etmek hayli zordur ve biraz uzun zaman alabilir.
Ancak nasıl olursa olsun,bayanın bedenindeki cinler çıkarılırsa veya öldürülürse,ikinci durum içinde cinler yaklaştırılmazsa,Allah’ın izniyle hamile kalınır. Basından izlediğime göre bazı cinciler, bu iş için;kadınları,ölmüş eşek kafasına oturtmak,içinde ne olduğu belli olmayan pis su içirmek,içinde ne yazdığı meçhul muska ve tılsım taktırmak ve burada yazmaktan haya ettiğim bir sürü şeytani davranışlarda bulunuyorlar.Böyle şeylere kesinlikle kanmayınız.
11-DÜŞÜK YAPMA: Bu durumda da bayan hamile kalır fakat belli haftalarda düşük yapar.Bu düşük haftaları her hamile kalışta ,ortalama aynı zamana rastlar.Daha sıkıcı ve üzücüdür.Tıbben düşük yapmaya bir engel yoksa ve yinede düşük oluyorsa,anlaşılır ki cenini cin düşürtmektedir.Cinin belli haftalara kadar bekleyip cenini etkilemesinin amacı,insana acı ,üzüntü ve eziyet çektirmek içindir.Belirtileri,hamilelik süresi içinde sırt ağrıları,halsizlik ve kabızlık olabilir.(herkeste aynı şeyler yaşanmayabilir.)
Düşüğün sebebi cin ise,çıkarıldığında veya öldürüldüğünde kadın Allah’ın izniyle bir daha düşük yapmaz.Eğer bir cinciye giderseniz,hamile kalamayan bayanlara uyguladığı şeytani işlerin aynısını yapar ve netice alamazsınız.Üstelik sağlığınız da tehlikeye girebilir.Tıbbi olmayan hamile kalamamanın ve düşük yapmanın nedeni cinlerden ise;Kur’an’ı kerim’den ilgili ayetler okunarak bu cinler imha edilerek sonuç alınır.Bunun dışındaki hiçbir yöntemden şifa bulamazsınız.
Bu tür olaylarda tedaviyi ilk önce tıpta arayınız.Eğer çözüm bulamazsanız bize başvurunuz.Kesinlikle cinci ve büyücülerin usül ve yöntemlerini denemeyiniz.Aksi halde başka rahatsızlıklara yakalanabilirsiniz .
12-Taşıt araçlarına binememe.
13-Üşüme ,ürperme ve ateş basmaları.
14-Doğum yaptıktan kısa bir süre sonra;öfkelenme,içe kapanma,uyuyamama,yemek yiyememe,etrafında çeşitli hayvanlar görme,konuşmama,ağlama,huzursuzluk ve saldırgan davranışlar ile etrafındakilerin kendisine zarar vereceklerini düşünme.Cinsel isteksizlik.
15-Vücutta sürekli dolaşan,yer değiştiren bir şeyin olması.
16-Yemek yiyememe veya aşırı oburluk hali.(diğer belirtilerle beraber)
17-Erkekte cinsel isteksizlik olması.Birdenbire,sebebi olmadan eşini beğenmeme,ondan nefret etme,bazen yüzünü değişik şekillerde görme,organının sertleşmemesi ve buna bağlı olarak cinsel ilişkiye girememe.Bazen bu durum yeni evlilere yapılır.Buna “bağlama büyüsü “denir.Eğer cin karı kocayı ayırmak için yapılmışsa,başka kadınlarla ilişkiye girebilir.O zaman da cin ve büyü olayı kimsenin aklına gelmez.Sebepler başka yerde aranır.
18-Kadında cinsel isteksizlik olması.Nedeni olmadan ,aniden eşini beğenmeme,ondan nefret etme,yüzünü değişik şekillerde görme.Cinsel ilişki sırasında bacaklarını kapatıp ilişkiyi tamamlatmama.Yeni evli kadınlara da “bağlama büyüsü” yapmaktadırlar.
İster erkeğe ,ister kadına yapılsın bu tür büyüler Allah’ın izniyle çözülür.
19-Kekemelik.Bu rahatsızlığı yapan kuvvetli cinlerdir.Kişinin çene ve diline etki edip onu kekememe yapmaktadırlar.
20-Sırt ve bel kemiklerinde ağrılar sızılar olması
21-Tıbben nedeni bulunamayan mide ağrıları ve şişkinlik,
22-Evlenmeye aday şahsı çirkin bir surette görmek.Aniden ondan nefret etmek,soğumak.
B-RUHSAL BELİRTİLER:
1-Devamlı iç huzursuzluğu,olanakları olduğu halde hiçbir şeyden zevk alamama,karamsar olma.
2-Göğüste sıkıntı,ara sıra nefes almakta güçlük çekme,boğuluyormuş gibi olma.Kalbin sıkışması,kalp krizi geçiriyor hissinin olması.(Gerçekte kalbinizde bir sorun yoktur.)
3-Vücudun bazı bölgelerinde bir şey geziyormuş hissi oluşması ve ağrıyla beraber tedirginlik yaşama.
4-Banyoya girildiğinde,çok çabuk çıkma veya uzun kalma isteği.Başını sabunladığında sanki birisi gözetliyormuş hissine kapılıp gözlerini açma.Bazılarında, isteği olduğu halde banyoya çok zor girme olur.
5-Özellikle geceleri ve/veya yalnız kalındığında arkadan birisi takip ediyormuş hissi oluşması.
6- Kendi kendine veya kişinin içinde olan konuşmalar.Bazen bu konuşmalar dışarıdan geliyormuş gibi olup bazı seslerin kulağa gelmesi.Kişiye kendi adıyla seslenilmesi ancak ortada kimsenin gözükmemesi.(Bunları yapan bedendeki cindir.Yapısı itibarıyla kendini dışarıda gösterebilir ve dışarıdan geliyormuş gibi sesler çıkarabilir.)
7-Akla devamlı kötü fikir ve telkinlerin gelmesi.(vesvese) (Yüksek bir yerden atlama duygusu ve ölüm korkusu olması vb. )
8-Tuvalette uzun kalma isteği.
9-Evinin ve işyerinin içinde birtakım varlıklar,şekiller ve insanlar görme.Ev eşyalarını değişik şekillerde görme.
10-Hiçbir neden yokken iş yerine gitmeme isteğinin oluşması.Çok sevdiği işinden zevk alamama.İşini zorla yapma.Mesai arkadaşlarına kötü gözle bakma ve onları kırma.
11-Abdest almakta ve namaz kılmakta isteği olduğu halde zorluk çekmek ve dini görevlerini yapamama.Namaza durulduğunda sanki birisi itiyormuş hissi oluşması.Başlanılan namazı ortasında sıkıntıdan bırakma.İçinden dini değerlerimize karşı olumsuz sözlerin söylenilmesi ve /veya hissi gelmesi.Ezan ve Kur’an’ı Kerim dinlenememesi.
12-Devamlı insanlardan kaçıp yalnız kalma isteği.Bazen odanın perdelerini kapatıp karanlık yerde oturma isteği.Veya topluma katılma isteği olup,başkalarını kırma,özürleri kabul etmeme.
13-CİNLERLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRME (CİNLERLE EVLENME ):Erkek cinin insan kadınla,kadın cinin insan erkekle cinsel ilişki kurması en çok karşılaştığım olaylardandır.Halk arasında “cinle evli” tabiri çokça kullanılmaktadır.İnsanların hemen tamamı,nasıl olduğunu merak etmekte;cinin enerji halinden çıkıp madde haline geldikten sonra bu ilişkiyi yaptığını sanmaktadır.Bazıları da cinden çocukları olduğunu söylemektedir.Bunların hiç biri doğru değildir.Şimdi bu olayın sırrını sizlere bir örnekle açıklıyorum.Cin yapısı itibarı ile bir insanın bedenine girebilir.Erkek bir cinin ,insandan olan kadının bedenine girdiğini düşünelim.Bu durumda hakimiyet cinin elindedir.
Eğer isterse o kadınla cinsel ilişkiye girebilir.Karşılaştığımız olaylarda,cin bazen teklif ediyor eğer kadın kabul etmezse bu işi zorla yapıyor. Çünkü bayanın karşı koyacak hiçbir gücü yok.Kadına hayaller gösterir.Kocasının suretinde veya kadının hoşlandığı erkek şeklinde kendini gösterir.Bu görüntüyü dışarıdaymış gibi yapabilir.Yani kadın içindeki cini normal bir insanmış gibi odanın içinde görür.Cin kadına sarılır,onunla konuşur talimatlar verebilir.Kadın, insan olan bir erkekle nasıl ilişki kuruyor ve zevk alıyorsa bunun daha iyisini cin ona verebilir.Çünkü cin beyindeki seks merkezini etkiler ve kadını her ilişkide rahatça orgazma ulaştırır.Kurtardığım bayanların ifadelerine göre günde üç dört defa orgazm olduklarını söylediler.Bütün bu ilişkide olayı kadın gerçekmiş gibi algılar.Yani gerçek insanla ilişki kuruyormuş gibi yani bütün hissiyat hakiki gibi algılanır.Burada cinin madde haline geçmesi söz konusu değildir.Belli bir süre sonra da,sanki çocukları olmuş gibi birkaç çocuk cin görüntüsü verir ve kadını inandırır.Cinle insanın cinsel ilişkisinden asla çocuk olmaz.Burada her şey hayaldir.Biri madde diğeri enerji bunlardan olan çocuk hangisi olacak?Cinler insanlarla zorla ilişki kurabilmekte,peki bu çocuklar nerede? ve Sonuç olarak cinin insanla cinsel ilişki kurması çocukları hayalden başka bir şey değildir.Yoksa erkek cinin madde haline gelip ilişki kurması söz konusu olamaz.Aynı şeyler ,kadın cinle erkek insanın cinsel ilişki kurması içinde geçerlidir.
Cinlerle cinsel ilişki kurmak bazı insanlar tarafından yapılmaktadır.Çoğu bundan zevkte almaktadır.Ancak unutulmamalıdır ki ,bedeninde cin olan kişi hastadır.Cinin egemenliği altındadır onu istediği gibi yönlendirmektedir.Kişiye ruhsal ve fiziksel sıkıntılar vermektedir.
Erkek cinle cinsel ilişkiye giren bayanları tanıdım.Önce zevk aldıklarını,daha sonra cinin eziyet ettiğini,isteklerinin bitmediğini,evli olanların eşleriyle aralarının soğuduğunu ,beni kurtar diye ağladıklarını gördüm.Bende Allah’ın izniyle o bayanları,cinlerden kurtardım ve normal yaşamlarına döndüler.
Bu konuyla ilgili olarak bir ayrıntıyı da açıklamadan geçemeyeceğim.Cinler içinde homoseksüeli olanlar da var.Bana müracaat eden bazı erkekler ,erkek cinler tarafından cinsel ilişkiye zorlandıklarını bildirdiler.Onları da Allah’ın izniyle bu şeytanlardan kurtardım. Bakire bir kızın da ,erkek bir cinle cinsel ilişkisinden;Kızlığına bir zarar gelmez. Bu ilişkiler uyku halinde veya uyanıkken yaşanabilir.
14-Her an kötü bir şey olacakmış,kötü bir haber alacakmış hissinin olması.
15- Aklını kaybetme ve çıldırma korkusu.
16-Kendine güvenin azalması,yok olması,insanların kendini sevmediğini düşünme.
17-Sebepsiz ağlama hissi olması veya ağlayamamak.
18-Sürekli dalgın,yorgun ve bitkin bir ruh halinin olması.
19-Duygularda süreklilik olmaması.Bir gün bir şeyin sevilmesi,ertesi gün aynı şeyden nefret edilmesi.Veya geçmişte çok sevdiği bir şeyi aniden sevmeme.(sevdiği yemeği yiyememe gibi.)
20-Eşler arasında problemler.Erkeğin kadını,kadının erkeği veya her ikisinin birbirini hiçbir neden yokken istememesi.Birbirlerini değişik suretlerde görmeleri.Çabuk hiddetlenmeler,bir arada durmakta güçlük çekme.Çocuklara karşı ilgisiz kalma.
21-Bazen,gözlerini kapadığında,karanlıkta bir göz belirmesi ve/veya yaklaşması.
22-Gizli güçlerinin olduğunu düşünme…
23-Dejavu (Yaşanılan bir olayı daha önce yaşamış, görülen bir yeri daha önce görmüş hissinin oluşması.
24-Ekminezi (Kişinin eskiden yaşadığı olayları,en ince ayrıntısına kadar yeniden yaşaması olayı.Reenkarnasyonun önemli kanıtlarından sayılır.)
25-Takıntılar; Elleri aşırı şekilde yıkama,Aşırı temizlik yapma duygusu vb.
26-Ataklar yaşama; Fiziksel, ruhsal ve uykuda yaşanılan bu olayların tamamı aslında ataktır.Fakat hepsi birden yaşanmaz.Kişiye göre değişir.Bazılarının daha az, kiminin daha çoktur.
C-UYKUDA GÖRÜLEN BELİRTİLER:
1-Uykusuzluk çekme.Derin uykuya dalamama.Yorgun yatılır yorgun kalkılır.Bazen gece yarısı uyku kaçar sabaha kadar uyunamaz.
2-Bazılarında uykuya düşkünlük olur.kendini ne kadar zorlarsa zorlasın gündüz bile uyumak istenmesi.Uyunmasına rağmen yorgun ve bitkin bir halin olması.
3-Uykuda dişlerini gıcırdatma,ah çekmeler,sayıklamalar,korkarak bağırarak uyanma.
4-Uykuda,geçmişi ile ilgili hatırlamak istemediği olayları sık sık görme.
5-Kötü,rahatsız edici rüyalar görme.Rüyada bazı hayvanlar saldırır,çirkin suratlı kişiler korkutur.
6-Rüyada,aşırı kısa boylu ve aşırı uzun boylu kimseler görülür.
7-Rüyada,sık sık cinsel ilişkiye girme ve sabah kalkıldığında gusül abdesti alma ihtiyacının görülmesi.
8-Rüyada,tanımadığın kişilerle konuşmak ve bunların yapman için telkinler vermesi.
9-Uyku halinde yataktan kalkıp uyur vaziyette evde gezmek,bazen evin dışına çıkmak.
10-Uyku halinde göğsünün üzerine bir ağırlığın oturduğunu hissetmek ve sıkıntı duymak.(Karabasan)
11-Kötü bir rüya sonrası kalkamamak,elini kolunu kıpırdatamamak,yanındakine bile seslenememek.
12-Rüyada,kan gölünde veya denizinde ve pis harabelerde yürümek,gezmek.
13-Rüyada alçak ve yüksek yerlerden düşmek.
Rüyada ve uykuda bu olaylar yaşanmışsa,sabah kalkıldığında ,insanda bir mutsuzluk,huzursuzluk,biraz korku,baş ağrısı,tedirginlik ve yorgunluk olur.
Cinlerin ve şeytanların insan üzerinde yaptıkları daha fazla eylem vardır.Size belli başlı olanlarını yazdım.Damarların içinde kan ile dolaşabilen,kılcal damarlara kadar girebilen ve beyin dahil bütün organlarda hakimiyet kurabilen cin vücutta ruhsal ve fiziksel olarak bir çok tahribat yapar. VE BUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BİR MEDYUMDAN YARDIM ALMALIDIR
0538 540 22 66
0539 592 61 67 MSN MEDYUM_SEMA@HOTMAİL.COM
BÜYÜ BELİRTİLERİ


İNSANLARIN ÜZERİNDE BÜYÜ VE SİHİRİN BELİRTİLERİ, ETKİLERİ ve ÇÖZÜMÜ
Kendisine büyü ve sihir yapılan kişi kapısı kapalı bir eve benzer, ki , içine bu kapıdan başka hiçbir giriş imkanı yoktur. Bir anahtar olmazsa eve girebilmek kabil olabilir mi? Bir insanın vücuduna bir diken veya ok saplansa bunları çıkarmadan bunları çıkarmadan ağrısının dinmesi mümkün değildir, değil mi? Evet şimdi bakalım insanların üzerinde büyü ve sihirin etkisi nelermiş bir görelim...!
•) Kocaya öyle hükmeder ki, karısından nefret eder büyü ve sihir yapılmadan önce karısını ne kadar çok seviyorsa o derece tiksinir hale gelir
•) Kadına hükmeder, kocasından nefret ettirir ondan o derece tiksinir ki gözüne kocası değil de bir domuz veya bir düşman gibi görünür.
•) Kız veya kadınların evlenmelerine engel olur. Böyle büyü ve sihir yapılmış kişileri istemeye gelenler bu isteklerinden vaz geçerek geri dönerler ( dolayısı ile kısmetleri bağlanmış olur )
•) Bakirelere yapılır. Öyle ki bu kadınlar sokağa çıkamazlar. Kimse bunların oturduğu eve gelmez. Büyü ve sihir yapılan evine gelen kişi ( SANKİ ÖLÜMDEN KAÇAR GİBi UZAKLAŞIR ) bunlarında kısmetleri bağlandığı için isteyenleri de çıkmaz.
•) Erkek aile reisine yapılır. Kişi çoluk çocuğuna ailesine söver ve döver.
•) Öyle büyü ve sihir yapılır ki koca karısına cinsel yaklaşımda bulunamaz.
•) Geline yapılır, damat'tan nefret eder.
•) Kadına yapılır kocası ile münasebetten tiksinti duyar, ona ilişkiden hoşlanmadığını söyler.
•) Adama yapılır eklemlerinde hastalık yapar.
•) Kadına yapılır suratı değişir, ağzı-yüzü çarpılır, Çocuk doğuramaz olur, görende ‘'KISIR'' zanneder.Bilindiği gibi çocuk doğurabilecek kadın hayız görür.Böyle büyü sihir yapılmış kadın hayız gördüğü halde, çocuk doğuramaz.(Çünkü şeytanlar rahim faaliyetine mani olur.)
•) Büyü ve sihir yapıldığı zaman mal, eşya ve hayvanlar telef olur.
•) Karı kocanın arasını açmak için yapılır.
•) Büyü ve sihir yapıldığında bir aile veya grup içinde anlaşmazlık ve kin doğmasına sebep olur.
•) Erkek olsun, kadın olsun insanların gözünde hor ve hakir yapar.(Hiç kimse böyle kişilere değer vermez.)
•) Adama yapılır, çalıştığı işinden veya görevinden uzaklaştırılır.Elinde mal ve para cinsinden ne varsa hepsini kaybeder, iflas eder veya fakirleşir.
•) Kadına yapılır, ne evlendiği koca ona sabreder, nede kadın evlendiği kocasına dayanabilir.Her iki şekilde de genellikle ‘'BOŞANMA'' vaki olur.
•) Güzel bir kadına yapıldığı zaman onu kocasının ve insanların gözünde çirkin gösterir.
•) Büyü ve sihir, kişide dengesizlik söz dinlememe meydana getirir.
•) Erkek veya kadın olsun büyü ve sihir yapıldığı zaman işleri bozulur, nereye başvursa geriye çevrilir.
‘'Buraya kadar saydığım sıfatlardan biri bir kimsede olursa, bilsin ki o kimseye büyü-sihir yapılmıştır.''
Bunların ilaçları yokmudur, tabii ki vardır, Büyü ve Sihir yapılan kimse kapısı kilitli, bir eve benzer anahtarsız o eve girmek, oraya bir şey koymak mümkün değildir.Vücudumuza bir diken battığında onu çıkartmadan rahat etmeyiz öyle değilmi, sihrin ve büyünün ilacıda yazmaktır, okumaktır deriz.
ETKİLERİ
•) BÜYÜ, CINLERIN ISLERIDİR
•) Eslerin arasini bozmak
•) Kadin veya erkegi kisirlastirmak
•) Kisilerin akli kuvvetlerini sarsmak
•) Erkekle kadini baglamak veya ayirmak
•) Insanlari huzursun veya mutsuz kilmak, hususunda yapilan büyüler
Bunlar çok çirkin seytani fiillerdir. Her büyücünün evinde seytani zikirlerini yapacak,
Ve ona tapindigi pis ve kirli bir yer vardir, oraya kendinden baskasi girmez ve bu tür islerini de genellikle bu gibi yerlerde yaparlar.
ÇÖZÜMÜ
‘'Buraya kadar saydığım sıfatlardan biri bir kimsede olursa, bilsin ki o kimseye büyü-sihir yapılmıştır.''
Bunlarıin ilaçları yokmudur, tabiî ki vardir, Büyü ve Sihir yapılan kimse kapısı kilitli, bir eve benzer anahtarsız o eve girmek, oraya bir sey koymak mümkün değildir. Vücudumuza bir diken battığında onu çıkartmadan rahat etmeyiz öyle değilmi, sihrin ve büyünün ilacıda yazmaktır, okumaktır deriz.
BANA ULAŞABİLİCEGİNİZ NUMARALAR 0538 54 0 22 66 0539 592 61 67
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)